SAYIN BAŞBAKANIM! İŞTE ÜZERİNE GİDİLDİĞİNİ SÖYLEDİĞİNİZ
YOLSUZLUKLARIN BİR KISMI ! (DEVAMI GELECEK) ANCAAAAK HİÇ DE ÜZERİNE
GİDİLMİŞ İNTİBAI VERMİYOR!!! İNŞALLA BEN YANILIYORUM! CEVABINIZ VAR MI
ACABA ? VATANDAŞ OLARAK BİLGİ EDİNME HAKKIMA DAYANARAK SORUYORUM!
ÜZERİNE GİTMEYİ DÜŞÜNÜYORMUSUNUZ? YOKSA BELALTI DEYİP GEÇECEKMİSİNİZ?
YOKSA BAŞKANLIK SİSTEMİ! İSTEYİŞİNİZİN ARDINDAKİ GERÇEK MALUM
BAŞKANLAR! GİBİ "TEK ADAM" ADAM OLUP SORULARI ÖNLEMEK Mİ?
sAYGILARLA DİKKATİNİZE SUNULUR!
1-İZMİR TCDD LİMAN TAŞIMA İHALESİ TCDD İzmir Liman’ı için, yıllık 70
milyon $’lif yükleme-boşaltma isleri için ihale hazırlığı yapılıyor.
Daha sonra ihaleden vazgeçiliyor. İhalesiz olarak 15 yıllığına Reha
Denizcilik ve Raden Lojistik isimli 2 şirkete veriliyor. Şirketlerin,
15 yılın sonunda arzu ettikleri takdirde 15 yıl daha ise devam
edebileceği sözleşmede yer alıyor. (Toplam 30 yıl süreli) Toplam 2
milyar 100 milyon $’lif is ihalesiz veriliyor. Bu firmalardan biri,
sözleşme tarihinden 2 gün önce kuruluyor, diğeri de ayni gün kurulusu
gerçekleşiyor. Bu şirketin büyük hisseli ortaklarından biri AKP’nin
Bakırköy İlçe Başkanlığı’nı yapmış olan Rahmi Genç. Sözleşme
imzalandıktan sonra bu kişi, hisselerini devredip, ayrılıyor. Olayın
usulsüzlüğü dile getirilince, TCDD Reha Denizciliğin sözleşmesini
iptal ediyor. Bu şirketin Genel Müdürü de, diyor ki; “TCDD’nin
aleyhine dava açtık, davayı TCDD kaybederse 225 milyon $ tazminat
ödeyecek, haberleri olsun.
** SONUÇ: TCDD yapılan islerin usulsüz olmadığını açıklıyor.
2-İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ARAÇ SİGORTA İHALESİ İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, ağır taşıtlar için, sigorta ihalesi açıyor. Bu
ihale, 197 milyar lira ile AKP İstanbul Milletvekili Alaattin
Büyükkaya’nin, önceden ortağı olduğu Büyükkaya Sigorta Aracılık A.S’ye
veriliyor.
**SONUÇ: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ihalenin usule uygun olduğunu
açıklıyor.
3-TCDD İSTASYON YENİLEME İHALELERİ TCDD’den 10 istasyon yenileme
ihalesi AKP Kadın Kolları MKYK Üyesi Emine Alioglu’na veriliyor. Bu
AKP’li müteahhit hanim, ayni zamanda yeşil kart sahibi. Önce devletten
yeşil kartı alıyor, sonra da 10 İstasyon yenileme ihalesini alıyor.
**SONUÇ: TCDD ihalelerin usule uygun olduğunu açıkladı.
4-GEBZE AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI OLAYI 5 trilyonluk bir hadise. Ulaştırma
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Albayrak dahil, bir çok bürokrat
halen yargıda. Kemal Albayrak, AKP Kurucular Kurulu üyesi ve AKP
Kırıkkale eski Milletvekili. Türkiye’de, yılda 1,5 milyar $’lif
akaryakıt kaçakçılığının olduğu açıklanıyor.
** SONUÇ: Halen dava yargıda devam ediyor. Olayı ortaya çıkartan
Kocaeli Emniyet Müdürü bilahare görev yeri değiştirildi.
5-TMSF OTEL İHALESİ TMSF, Ceylan Grubu’ndan, banka borcuna karşılık
52,5 milyon $’a Antalya’daki Deluxe Resort Otel’i alıyor. Devir öncesi
otel fiyatı, ekspertif raporunda bu şekilde belirtiliyor. TMSF, ayni
oteli bu sefer 25.3 milyon $’a satıyor. Ulu soy Grubu alıyor. 27
milyon $ devlet zarar ediyor.
**SONUÇ: TMSF, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.
6-DERİNCE ARAZİ ALIMI OLAYI Özelleştirme İdaresi, Yarımca Porselen
Arazisi’ni, 30.5 milyon $’a bir özel şirkete satıyor. Erdemir, 82
milyon $’a ayni araziyi, bu sefer söz konusu özel şirketten satın
alıyor. Devlet, 52 milyon $ kendi arazisinden zarar ediyor. Ve Erdemir
yönetimi, 2 yıldır bir liman için arazi aradıklarını ifade ediyor, 20
gün içinde en pahalısını seçiyor.
**SONUÇ: Erdemir, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.
7-BALIKESİR SEKA KAĞIT FABRİKASI İHALESİ Fabrika, 30 Haziran 2003′te
1.1 milyon $’a Albayraklar A.S’ye satılıyor. Özelleştirme İdaresi,
piyasa değerini 51 milyon $ olarak belirliyor. Sonra Selüloz-Iş
Sendikası, mahkemeden satışı iptal ettiriyor. Bu arada ihale iptal
edildiği için, bu parayı Özelleştirme İdaresi talep ediyor. Şirket
bununla ilgili henüz ödemede bulunmuyor. 12.7 trilyonluk bir varlık
kaybı tespit ediliyor. ( Yaklaşık 10 milyon $’lif ) Bu rakam stoktaki
malların satılmasından ve alacakları tahsil etmesinden kaynaklanıyor.
Mahkemenin iptal kararı Nisan 2004′te. Yani 10 ay sonra.
**SONUÇ: Maliye Bakanı, gerekenin yapılacağını açıkladı.
8-HALKBANKASI’NDA 30 MİLYON $’LIK KREDİ ZARARI OLAYI Devlet Bakanı Ali
Babacan’a, Net Holding’in 30 Milyon $’lif kredisinin geri
alınamayacağı ve hemen müfettiş görevlendirilerek olaya el konulması,
aksi takdirde zaman asımına uğratılacağı, TBMM Yolsuzlukları Araştırma
Komisyonu’nca ve resmi yazılarla uyarıldığı halde, bir işlem
yapılmamış ve30 milyon $ gibi bir alacak zaman asımına uğruyor.
Benzeri bir iddia ile, 57. Hükümet’in Başbakan Yardımcısı Hüsamettin
Özkan ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın, Yüce Divan’da yargılanmakta
oldukları bilinmektedir.
**SONUÇ: Bakan ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. Müfettişle
ilgili, görevi ihmalden dava açıldı.
9-TEKSTİLDE 1 KATRİLYONLUK HAYALİ İHRACAAT OLAYI 2004 yılında, 915.3
trilyonluk Katma Değer Vergisi tahsil edildi. Buna karşılık, 2
katrilyon 83 trilyonluk vergi iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 katrilyonluk
hayali ihracata yapıldığı iddiası var. Bu konu ile ilgili Maliye
Bakanı Unakitan; “Denizli’de 50 milyon $ ihraca ati olan bir firma,
inceleme görmüş. 100 bin $’lif Rusya’ya yaptığı ihracaatlarin alicisi
bulunamıyor. Yahu Rusya’da kimi buluyorsun ki? Arasan Rusya’da
Başbakan’ı bile bulamazsın. Bu adamın adi olmuş hayalici. İnceleme
yapılmış. İnceleme elemanı böyle demiş. İnceleme elemanı kim Allah
askına? Maliye Bakanı adına inceleme yapıyor. Maliye Bakanı kim? Yahu
Bakan benim ya!” diye konuşabilmiştir.
**SONUÇ: Bu konu ile ilgili bugüne kadar resmi bir soruşturma açılmamıştır.
10-MAVİ AKIM DOGALGAZDA EK PROTOKOL OLAYI 19 Kasım 2003 tarihinde,
Ruslarla ek protokol imzalanıyor. Türkiye, “F1 Formülü” nden vazgeçip,
Rusların istediği Fo’i kabul ediyor. Ve 1 Nisan 2005 tarihi itibariyle
8,5 milyar dolar fazladan ödemeye Türkiye razı oluyor. Ana Muhalefet
Partisi, konuyla ilgili gensoru verdi. Sayın Başbakan bizzat oylamaya
katılıp, gensorunun reddedilmesini sağladı.
**SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin
etmemiştir. Ayni ve benzeri konudan, geçen dönemin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’in, formül değişikliği yaptı diye ve
sonucunda devleti 257 milyon $ zarara uğratılmasına sebep olduğu
iddiasıyla, Yüce Divan’da yargılanmakta olduğu biliniyor.
11-281 MILYARLIK “HUZURLU ORTAM BULMA” OLAYI Atilla Basoglu’nun
Adana’da şirketi var. Şirketinde Maliye vergi incelemesi başlatıyor.
Atilla Basoglu’nun ailesine ait Adana-Yüregir’deki “Yüksel Tekstil”
de, vergi kaçırdığı gerekçesiyle, bir süre önce baskın yapılıyor. Ve
usulsüzlük dolayısıyla şirkete, 600 milyarlık ceza kesiliyor. Atilla
Başoğlu CHP Adana Milletvekili. Bir müddet sonra CHP’den istifa edip,
AKP’ ye geçiyor. Ve AKP’ ye geçtiginde ” huzurlu bir ortam buldum”
diye bir açıklama yapıyor. AKP Adana Milletvekili Atilla Basoglu’nun
aile şirketiyle ilgili 600 milyarlık cezasının, 319 milyara
indirildiği ifade ediliyor.
**SONUÇ: Bu olay kamuoyuna “281 milyarlık huzur ortamı” diye yansıyor.
12-İZMİR HALKAPINAR KAPALI SPOR İNŞAATI İHALESİ İzmir’de yapılacak
Kapalı Spor inşaatı ihalesi için, ilan verilmemiş. 30 trilyonluk bir
is. AKP Çankaya Belediye Başkan Adayı’nın sahibi olduğu şirkete,
usulsüz olarak verildiği ileri sürülüyor. Hatta 2004 yılı Yatırım
Programı’nda, söz konusu salon için, ödeneğin bulunmadığı da ifade
ediliyor. **SONUÇ: İhalenin usule uygun yapıldığı açıklandı.
13-ULUSAL MARKER TEMİN İHALESİ Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK)
2002-2004′te ihale sürecini başlattı. EPDK önce Ekim 2004′te bir
yeterlilik ilanına çıktı ve denildi ki; “ben bu ihaleyi 1 Ocak 2005′te
bitireceğim ve marker kullanımına başlayacağım”. Bu ilandan sonra, 3
defa yeni teknik ve idari şartlar getirildi. Ve 2 ayda 200 adet
detektör temin etme zorunlulugu getirildi. Tek firmaya yönlendirildi.
O da “John Hogg” adli İngiliz firması. 100 trilyonluk iş. **SONUÇ:
İhale bitirildi. Onaylanma safhasında.
14-SSK’DA İLAÇ YOLSUZLUĞU OLAYI Roche’un, SSK’ya piyasaya sattiginin
2-3 misli fazla fiyatla ilaç verdigi tespit edildi. Bu konuyla ilgili
dava açıldı. Dava sürecinde, SSK’nin 2 üst düzey yöneticisi
tutuklandi. 16 sanikli dava, Istanbul 10 Agir ceza Mahkemesi’nde devam
ediyor. Savcilik iddianamesinde, SSK’nin nasil batirilmaya
çalisildigina yer verildi. Ve Türkiye’nin, ilaç sirketlerine fazladan
6 milyar $ ödedigi ifade edildi.
**SONUÇ: Yargilama devam ediyor.
15-AYCELL-ARIA BİRLEŞMESİ KONUSU İtalya Basbakani Silvio
Berlusconi’nin ricasi üzerine, AYCEEL-ARIA birlesmesinden dogan
AVEA’nin yaklasik 3 milyar $’lif zarari, Hazine’ye yüklendi. Ileri
sürüldügüne göre; ” Başbakan Recep Tayyip Erdogan, Basbakanlik Teftis
Kurulu’nun, kamuyu zarara ugratan ve “hizmet nedeniyle emniyeti
suiistimal suçu” isledigini öne sürülen Aycell yöneticilerinin,
Savciligin soruşturma istemine onay vermedi. Erdogan eski
yöneticilerin uyarilmasina, haksiz edinildigi düsünülen bir paranin
tahsiline onay verdi. Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) Aycell’e
iliskin 2003 yılı raporuna göre, sirkette Genel Müdür, Genel Müdür
Yardımcısı ve Danismanlar’a, “ortalama yasal ücret tavanindan” fazla
ücret baglandi. Bu konuda YDK’nin istegi ile Hazine’ce yapılan
uyarilara ragmen Türk Telekom A.S. ve Aycell yasalara aykiri bu durumu
sürdürdü. Bunun üzerine YDK, “ivedi durum raporu” hazirladi. Bu rapor
üzerine, Basbakanlik Teftis Kurulu soruşturma başlattı. Hazirlanan
raporda, Basbakanlik ve Hazine’nin bagli olduğu Devlet Bakanligi’nin
talimati ve mevzuata aykiri olarak, Aycell yönetiminin yüksek serbest
ücretlere soruşturma asamasinda da yüzde 15 zam verdigi ve bunu
uyguladığı bilgisi yer aldı. Raporda, “Şirket yönetiminde yetkilerine
verilen kamu kaynagini sorumlulukla kullanmayan, bu suretle kamu
zararina yol açan Aycell Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü ve
Yönetim Kurulu Üyeleri’nin durumunun, “hizmet nedeniyle emniyeti
suiistimal” hükümlerine uydugu cihetle haklarinda kamu davasi açilmasi
ve gereğinin takdir ve ifasi için raporun Ankara Cumhuriyet
Bassavciligi’na gönderilmesi istendi. Ancak, Başbakanlığa sunulan bu
onay teklif yazisi, Erdogan tarafindan, “raporun Ankara Cumhuriyet
Bassavciligi’na gönderilmesi” sikki hariç, digerleri “uygun”
görülerek, onaylandi. Oysa, Devlet eski Bakanı Hüsamettin Özkan’i Yüce
Divan’a gönderen olayda da, YDK raporlarina göre, Halkbankasi’ni
zarara ugratan bürokratlarla ilgili olarak Teftis Kurulu’nca
hazirlanan raporun geregi yapılmamış ve bir buçuk yil Özkan’ın
masasında bekletilmişti.
**”SONUÇ:yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi. Aycell ile Aria
kanun çıkartılmak suretiyle birleştirildi.
16-İKTİSAT GAYRİ MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI İktisat Gayri Menkul
Yatırım Ortaklığı şirketi, Güneş Turizm Seyahat A.S.’ye18 milyon 250
bin $’a satılıyor. 30 Aralık 2004′te. Para 4 yıl vadeli ödenecek, bir
açık arttırma yapılmıyor. Güneş Turizm, “Albayraklar Grubu”nun
bünyesinde bir şirket. 31 Aralık 2004′te TMSF bir portföy raporu
hazırlıyor, bağımsız denetim kurulu raporu çıkartıyor. İstanbul ve
Bodrum’da bina,arazi,otel toplam değeri 38 trilyon.( Resmi rapora
göre) 31 Aralık 2004′te kasada 10.9 trilyon nakit var olduğu ifade
ediliyor. Bunu 30 Aralık 2004′te satıyor. Toplam 48 trilyonluk şirket,
25 trilyona satılıyor. 23 trilyon zarar edildiği ifade ediliyor.
**SONUÇ: yapılan işlemin usule uygun olduğu açıklandı.
17-AYCELL-SIEMENS ANLAŞMASI OLAYI Siemens’ten alacağı 10 milyon
Euro’nun tahsili için harekete geçen Aycell, Bakan Binali Yıldırım’ın
engeline takıldı. Aycell, 2001 yılında Siemens ile sözleşme imzaladı.
Ancak, Siemens yükümlülüklerini yerine getirmedi. Konuyu araştıran
Aycell Komisyonu ve Hukukçular, bu nedenle Siemens’in günlük 96 bin
Euro ceza ödemesi gerektiğini belirledi. Miktar artınca, Aycell
alacağını tahsil etmek için girişimlere başladı. Bu aşamada devreye
Bakan Yıldırım girdi. Aycell Yönetimi, apar topar değiştirildi.
Yönetim Kurulu Başkanlığı’na, Bakan Yıldırım’ın Gemi Sanayi A.S.’de
beraber çalıştığı Cahit Paksoy getirildi. Bu sırada Siemens de,
milletvekillerine Aycell hattı karşılığında bedava cep telefonu
dağıttı. Bunun ardından alacaklar rafa kaldırıldı.
**SONUÇ: Konu ile ligimi yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.
18-BAŞBAKANLIK TADİLATI İLE İLGİLİ KONU Başbakanlık Yeni Bina,
Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina’da büyük çaplı
tadilatlar yaptırıldı. Ana Muhalefet Partisi, 3 Kasım seçimlerinin
ardından, 58 ve 59′ncu Hükümetler döneminde, Başbakanlık Yeni Bina,
Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina’da yapılan bu büyük
çaplı tadilatları, TBMM gündemine taşıdı. Ana Muhalefet Partisi,
2003-2004 bütçelerinde bakim-onarım için cüzi ödenekler dışında bu tür
bir tadilat için kaynak ayrılmazken, bu is için hangi kalemden ne
kadar ödenek kullanıldığı ve ihale açılıp açılmadığı sorularının
Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından yanıtlanması için bir soru
önergesi verdi. Verilen soru önergesinde, Erdoğan’a su sorular
yöneltildi:”
-2003-2004 yıllarında yenilenen Başbakanlık Merkez Binası, Başbakanlık
Konutu ve Başbakanlık Yeni Binası’nda yapılan tadilat ve yenileme için
hangi kalemden, ne kadar ödenek ayrılmıştır?
-Bu yenileme ve tadilatlar için ihale açılmış midir? Bu isler hangi
yöntemle verilmiştir? Hangi şirket veya şirketler ne kaderlik bedeller
söz konusu isi üstlenmişlerdir?
-Merkez Bina’nın sil alanı içinde olması sebebiyle yenilenmesi için
Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan izin alinmiş midir?
-İşlemleri Mücahit Aslan mi yaptı? Önergesinde, bu yenileme ve tadilat
işlemlerinin Başbakanlık Danışmanı Mücahit Aslan’ın koordinasyonuyla
yapıldığını öne süren Ana Muhalefet Partisi, Erdoğan’a “Mücahit
Aslan’la cezaevinde birlikte hapis yattınız ve sonrasında Aslan’ı
yanınıza Danışman olarak aldığınız doğru mudur? Doğruysa Aslan’ın
cezaevinde yatma sebebi nedir? diye sordu.
-Ödemeler örtülü ödenekten mi? Yine önergede, yenileme ve tadilat için
müteahhitlere ödemelerin Vakifbank’taki bir hesaptan yapıldığının
belirtildiği de ifade edilerek, “Bu hesap hangi hesaptır? Bu islerle
ilgili tutarla örtülü ödenekten mi yapılmıştır?
**“SONUÇ: Bu konuyla ilgili bugüne kadar bir açıklama yapılmadı.
19- EMLAK GAYRİ MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI Emlak Gayri Menkul
Yatırım Ortaklığı (GYO) A.S.’nine, 2003-2004 yıllarında
gerçekleştirdiği kat karşılığı arsa projelerinde, 1.1 milyar YTL
(katrilyon lira) tutarındaki kamusal servetin müteahhit firmalara
“örtülü kazanç” seklinde aktarıldığı ileri sürüldü. TOKI’ YE ait Emlak
GYO’nun projeleriyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu ile SPK’nin
ortak soruşturma yapması istendi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu
(YDK), 2003-2004 yıllarında ihale edilen ve inşaatı devam eden yedi
projeyle ilgili özel inceleme raporu hazırladı. Besi İstanbul
Atasehir’de, ikisi de İzmir Mavisehir ve İstanbul Yukarı Dudulu
Köyü’ndeki projelerde, Emlak GYO’nun arsalarının gerçek değerinin
altında gösterildiği, müteahhitler tarafından yüklenilen inşaat
maliyetlerinin ise şişirildiği ileri sürüldü. SONUÇ: Konu ile ligimi
yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.
20-KAYSERİ ELEKTRİK DAĞITIM ŞIRKETİ KATKI PAYI KESİNTİSİ OLAYI Kayseri
Elektrik A.S.’de, %10′luk enerji fonu katkı payı kesintisi Enerji
Bakanı Hilmi Gülercin oluruyla %1′e indiriliyor. Oysa Bakanlık Teftiş
Kurulu’nun bu şirkete açtığı davadan 74 trilyonluk alacağı var.
2002′den beri devam ediyor. Sadece böyle bir şey Bakanlığın aleyhine
yıllık 20 trilyonluk bir fondan vazgeçme anlamına geliyor. Söz konusu
firmanın daha önce Genel Müdürlüğü’nü yapmış olan ve halen AKP Kayseri
Milletvekili olan Taner Yıldız’ın, bu kararda etkisinin olup olmadığı
merak ediliyor.
SONUÇ:Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.
21-BİNGÖL DEPREM KONUTLARI OLAYI Bingöl’de Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı’nca 2016 konut insaf ediliyor. Tanesini 38 milyardan
yaptırıyorlar. TOBB de ayni yerde ve ayni projeyle 480 konut
yaptırıyor ve ayni konutu 30 milyara mal ediyor. 1 konutta 8 milyar
fark ediyor. Toplam TOKI, 12 trilyon fazla ödemede bulunuyor.
Başbakan’ın da katıldığı görkemli törenle teslim edilen konutların
daha içine girmeden çürüdüğü ileri sürülüyor.
SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.
22-TEKEL TOKAT SİGARA FABRİKASI MAKİNA İHALESİ Tekel, 10 Haziran 2004
tarihinde Tokat Sigara Fabrikası’na, sert paket kutulu sigara
paketleme makineleri alimi için ihale açıyor. Ve sözleşme
şartnamesinde “makinelerin kullanılmamış ve yeni olması koşulu”
bulunuyor.13 milyon 840 bin Euro’ya malalan makinelerin bazılarının
yeni, bazılarının da kullanılmış olduğu anlaşılıyor. Tekel’e tanesi,
1,7 milyon Euro’ya satılan bu makineler, Beyaz Rusya’ya 570 bin
Euro’ya satılmış. Bu fark edilince AKP, Meclis’e Torba Yasası ile bir
madde getiriyor. Tekel tarafından ithal edilen kullanılmış
makinelerin, satın alınmasına izin verilmesi öngörülüyor. Bu isi
örtbas etmek için, Tekel ile ilgili maddenin yürürlük tarihi ihale
öncesine çekiliyor. Böylelikle, yaklaşık 24 trilyonluk kullanılmış mal
satan İspanyol Firması’ndan alınan makineler, aklanmış hale getirilmek
isteniyor.
SONUÇ:Tekel’in bu ihalesi, “Tütün,Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler
Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK)” ca iptal ediliyor. Tekel Yönetim
Kurulu da, makinelerin iade edilmesi kararını alıyor. Ancak, konu ile
ilgili tazminatların miktarı ve bunun sorumlularının kimler olduğu
konusu, henüz sorusturulmus değil.
23-HUMMER CİP’Lİ 9.8 TRİLYONLUK İHALE OLAYI Adalet Bakanı Cemil
Çiçek’in oğlunun düğününe, Milli Eğitim Bakanı’nın esi Şahsenem
Çelik’le birlikte, Hammer Cip’le giden Melek İpek’in ortak olduğu
şirketin, okullarda dağıtılan bedava kitap kampanyasına katıldığı ve
bedava kitap ihalesine katılıp, 9.8 trilyonluk ihale aldığı ifade
ediliyor.
SONUÇ:Konu ile ilgili yapılan açıklama, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.
24-ULAŞTIRMA BAKANI’NIN OĞLUNUN GEMİ KİRALAMA OLAYI Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırım’ın 24 yasındaki oğlu Erkan Yıldırım, ihalesiz olarak
Ankara Feribotu’nu alıyor. Santur isimli şirket almış oluyor. Bu
feribotun, günlüğü en az 15 bin $’dan kiralanması gerekirken, 9 bin
$’a kiralandığı ifade ediliyor. Burada önemli bir konu da, Çeşme-
Bindisi arasında Devlet, Samsun Feribotu’nu isletiyor. Madem bu hat is
yapıyor da, Devlet 2 feribotu neden isletmiyor? Ankara Feribotu ucuza
kiralandığı için, bilet fiyatlarında indirim yapılıyor. Ankara
Feribotu, 740 yolcu ile Çeşme’ye gelirken, Samsun Feribotu 400 yolcuda
kalıyor.
SONUÇ: Konu ile ilgili Ulaştırma Bakanı’nın yaptığı açıklamalar,
kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.
25-İZMİR SORU KİTAPÇIĞI İHALESİ OLAYI İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü,
seviye tespit sınavı soru kitapçığı için, 320 bin öğrencinin durumunu
belirlemek üzere, ihale açıyor. İhale; öğrenci basına 265 bin lira
teklif veren firma yerine, 470 bin lira teklif veren, Bayındırlık
Bakanı Zeki Ergezen’in kardeşi Ömer Faruk Ergezen’e ait “Sarakuska”
adli şirkete veriliyor. İhalenin teknik şartnamesinde yer alan
“kesinleşmiş SSK ve vergi borcu bulunmadığına dair belge istendiği”
maddesiyle ilgili evrak, 14 Aralık’ta Milli Eğitim Müdürlüğü’ne
geliyor. Ancak, 13 Aralık’ta sözleşme imzalanıyor. 120 milyarlık bir
is. SONUÇ:Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.
26-THY 36 AİRBUS UÇAK ALIMI KONUSU THY’nin, Özelleştirme kapsamında
iken halka arzı, %51′den fazlası amaçlandığı halde THY’nin uçak
alimini, özelleştirilmeden sonra gerçekleştirilmesi beklenirdi. THY,
Mayıs 2004 tarihine kadar Kamu İhale Yasası’na tabii idi. Çıkartılan
bir yasa ile THY uçak alımlarını, İhale Yasası’na tabi olmadan
gerçekleştirilmesi imkan dahiline getirildi. THY Genel Müdürü,
uçaklara 1,5- 2 milyar $’lif bir ödeme yapılabileceğini söylemişti.
AirBus ise, rakamın 3 milyar $’i geçecegini açıkladı. Uçakların kaç
liraya alındığını, başka firmalarla bir görüşme yapılıp, fiyat istenip
istenmediği açıklanmıyor.
SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan resmi açıklamalar,kamuoyunu tatmin etmemiştir.
27- BOTAŞ’IN FERNAS ŞİRKETİ’NE İHALESİZ 24,5 MİLYON $’LIK İŞ VERİLMESİ
OLAYI Fernas şirketi, CHP’den Akü’ye geçen Batman Milletvekili Mehmet
Nezir NASIROGLU’nun kuzenine ait. İhalesiz is sözleşmesini BOTAS
yapıyor. BOTAS Genel Müdürü; ” İsi yapsa da, yapmasa da Fernas
şirketi’nin 24,5 milyon $ ödeyeceğini ve bunun doğru bir karar
olduğunu ” savunuyor.
SONUÇ: yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.
28- MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 62 İLKÖĞRETİM OKULU İHALE OLAYI Konuyla
ilgili Ana Muhalefet Partisi, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK
hakkında soruşturma önergesi veriyor ve bizzat Başbakan Recep Tayip
Erdoğan’ın talimatıyla, AKP Grubu çoğunluğu ile soruşturma açılmasını
reddediyor. Bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı (Yatırımlar ve
Tesisler Daire Başkanlığı), 07.06.2004 tarihinde, İstanbul Menkul
Kıymetler Borsası’nın (IMKB) 8 yıllık Temel Eğitimi desteklemek
amacıyla, kendi kaynaklarından sağladığı 500 trilyon liralık kaynak
ile, 44 farklı ilde toplam, 958 bin 166 metre karelik, 135 adet
ilköğretim okulu inşaatı ile ilgili bir paket içinde 62 adet ihaleyi
yaptı… Akabinde, Bakanlık değerlendirmesini tamamlayarak sonuçları
ihaleyi kazananlara bildirdi… Bir taraftan, farklı illerde, ayni sınıf
ve standartta inşaatlar için çok farklı fiyatlar onaylanırken; diğer
taraftan ayni ihalede teklif edilen en düşük fiyatlar gözerdi edilmiş,
kabul edilen teklifler, daima ortalamanın üstünde fiyat veren
firmalara ait olmuştur… En düşük fiyatlı teklif, BIRINCI sıra olmak ve
tüm tekliflerin küçükten büyüğe sıralanması halinde, toplam 62 ihale
içinde, örneğin, “en ucuz teklif sıralamasında” BIRINCI, IKINCI ve
ÜÇÜNCÜ firmalara HIÇ IHALE VERILMEMISTIR…
* Sonuç olarak; Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, EN YÜKSEK
TEKLIFLERI ONAYLAYARAK, (KDV hariç) 86 trilyon 291 milyar liraya kadar
bir Kamu kaynağı kaybına yol açacak işlemlere göz yummakta hiç bir
sakınca görmemiştir.
– M.E.B.’nine ONAYLADIGI Fiyatlarla İhale toplamı.. 379.944 milyar TL.
-M.E.Banin REDDETTİĞİ, En düşük Fiyatlarla İhale toplamı 293.653 Milyar TL.
-Kamu kaynağı KAYBI………………..: 86 trilyon 291 milyar TL.
-KDV dahil, Kamu kaynağı KAYBI.. : 101 trilyon 823 milyar TL.
SONUÇ: Resmi açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.
29- 2. BEYAZ ENERJİ YOLSUZLUĞU OLAYI Enerji davasında 3 AKP’li var.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Enerji Bakanlığı’ndaki ihale
yolsuzluklarıyla ilgili dava açtı. İddianamede, 18 sanık, “çete
kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet”le suçlanıyor. İddianamede
ayrıca, işadamı İbrahim Selçuk’un AKP Genel Sekreter’i Idris Nadim
Şahin’le görüşerek, Bakanlığın Teftiş Kurulu’nu etkilemek için, baskı
yaptığı da yer aldı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan’in
hazırladığı iddianamede, sanıklarla ilgili ulaşılan sonuçlar söyle yer
aldı: ” İbrahim Selçuk’un, Enerji Bakanlığı’nda aldığı siyasi güç ve
çeşitli yöntemlerle oluşturduğu baskı, şiddet ve tehdit sonucu çıkar
amaçlı suç örgütü oluşturduğu, bu örgütü yönettiği, örgüt adına
faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır. Bu faaliyetler doğrultusunda
Bakanlığa bağlı anonim şirketler tarafından çıkarılan tüm ihalelerle
ilgilendiği, ihaleleri kendi şirketi Ezgi adına almasa dahi, şirket
sahibi diğer sanıklar adına alınması için, yoğun çaba sarfettigi, bu
amaçla ihalelerin ertelenmesini, şartnamelerin değiştirilmesini temine
yönelik faaliyetlerde bulunduğu ortaya çıkmıştır.” İddianamede,
işadamı İbrahim Selçuk’un, AKP Ağrı Milletvekili Cemal Kaya ile olan
telefon görüşmelerine vurgu yapıldı. Kaya’nın, Selçuk’u arayarak esi
üzerine kayıtlı Aram Şirketi’ne, EÜAS’dan ihale alma girişiminde
bulunduğunun anlatıldığı iddianamede, “Bu amaçla Karga mis, Özlüce ve
Urca ihaleleri ile ilgili ayrıntılı görüşmeler yaptıkları, bu
görüşmelerde sanık Selçuk’un, Milletvekili Cemal Kaya’ya yapması
gereken kırımları dahi söylediği, Cemal Kaya’nın teklif edilen bazı
ihaleleri küçük bularak, kendisine daha büyük ihaleler vermesini
istediği ifade edildi. İddianamede, Selçuk’un, müfettişlerce
hazırlanan teftiş dosyasının Adliye’ye intikal ettirilmemesi için
Teftiş Kurulu Başkanı Cevdet Malkoç’a baskı yapması için, AKP Genel
Sekreteri Idris Nadim Şahin’le görüştüğü ve Malkoç’a Şahin
aracılığıyla baskı yapıldığı dosyanın halen Teftiş Kurulu’nda
incelendiği kaydedildi. SONUÇ: Yargılama devam ediyor. CHP’den Akü’ye
geçen ve iddianamede suçlanan Ağrı Milletvekili Cemal Kaya,
Milletvekilliği’nden istifa etti. AKP Genel Sekreteri Idris Nadim
Şahin ile ilgili herhangi bir fezleke düzenlenmedi.
30-JOKEY KULÜBÜ’NDEN SHÇEK PAYININ ALINMAMASI OLAYI Türkiye Jokey
Kulübü, at yarışları hasılatından %1′lik payın, SHÇEK’ alınmamasının
engellenmesi olayı. SHÇEK Kuruluş Yasası’nın 18.maddesinin h bendine
göre, “kanuna göre şans oyunları tertip eden kurumların, hasılattan
%1′lik payın SHÇEK’ verilmesi” gerekir. Türkiye Jokey Kulübü, bu
parayı ödememiş ve Tarım Bakanlığı’nı mahkemeye vermiştir. Ankara 6.
İdare Mahkemesi, SHÇEK lehine karar vermiş ve bu kararın uygulanmaya
konulması beklenirken, Devlet Bakanı Gül dal Akait, özel bir avukatlık
bürosunun talebi doğrultusunda, yasaya aykırı işlem yapılması
talimatını veriyor. Bu özel avukatlık bürosunun ortaklarından
birisinin Murat Aksu olduğu ve babasının da, İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu olduğu anlaşılıyor. Kanunu uygulamayan Tarım ve Köy
isleri Bakanı Sami Güçlü ile görevini kötüye kullandığı için Devlet
Bakanı Gül dal Akait için, Ana Muhalefet Partisi tarafından soruşturma
açılması isteniyor. Fakat, Meclis’te AKP Grubu’nun çoğunluğu
tarafından reddediliyor.
SONUÇ: Konuyla ilgili yapılan resmi açıklamalar, kamuoyunu tatmin etmemiştir.
31- MALİYE BAKANI’NIN OĞLUNUN MISIR İTHALİ OLAYI Maliye Bakanı Kemal
Unakitan’in oğlu, Gümrük Vergisi % 70′e çıkmadan hemen önce, 4 bin ton
çerezlik mısır ithal ediyor. Ve ithalden sonra, Gümrük Vergisi miktarı
yükseltiliyor. Maliye Bakanı, konu ile ilgili yaptığı açıklamada
“oğlum o mısırları, tavuklarına yedirecek” diye ilginç bir
görüşsergiliyor. İfade edidigine göre, 4 bin mısırla bir yıl boyunca
175
bin tavuğun beslenmesi söz konusudur. Ve bu miktarda bir tavuğun da
olmadığı ileri sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, mısır
ithalinden 360 milyar kar elde edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, 17
Nisan 2003′te mısır İthali’nde Gümrük Vergisi %20′ye indiriliyor. 15
Temmuz 2003′te 4400 ton ADB menselli mısır ithal kontrol belgesi
alıyor ve 4 Ağustos 2003′te 4000 ton mısır ithal ediliyor ve Gümrük
Vergisi hemen bu ithalden sonra yükseltiliyor. 8 Ağustos 2003
tarihinde % 45′e yükseltiliyor. Daha sonra da söz konusu vergi, % 70′e
yükseltilmiştir.
SONUÇ: Maliye Bakanı’nın açıklamaları kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.
32- MALİYE BAKANI’NIN KAÇAK VİLLASI VE RESMİ MÜHÜRLERIN SÖKÜLMESİ
OLAYI Üsküdar Belediyesi’nin 3 kez mühürlenmesine rağmen, mührü
kırarak oturduğu viladin bahçesine bir de kaçak villa inşa eden
Unakıtan, depreme dayanıklı bina yaptırmak için belediyeye
başvurunca,kaçak villanin hikayesi de ortaya döküldü. Kaçak villanın
şikayet
konusu olması üzerine, İçişleri Bakanlığı Başmüfettişi Şahin
Demir,olayı incelemeye başladı. Bir gün sonra Üsküdar Belediyesi, bir
gazeteye villanın yıkılması için ilan verdi. Gerekçe olarak da, evin
bulunamadığı belirtildi. Yıkım için verilen ihale ilanına başvuran
kimse de çıkmadı. Demir, raporunda önemli ifadelere yer verdi.Raporda,
“Belediye Başkanı, bu olayda görevini kötüye kullanarak,
adeta ruhsatsız inşaatın bitirilmesi için gayret göstermiştir.
İnşaat,kalitesi ve mevkii açısından son derece rantı yüksek bir halde
tamamlanmıştır. Bu durum da dikkate alındığında kaçak yapının
tamamlanmasında ilgililer ile inşaat sahibi (Kemal Unakitan) arasında
yasal olmayan ilişkilerin olabileceğini akla getirmektedir”
denildi.SONUÇ: Maliye Bakanı, oğlu ve kızının villalarının kaçak
olduğunu;
ancak Belediye’nin kendisine düsen hizmetleri yerine getirmediği için
kaçak duruma düştüklerini açıkladı.
33- TÜPRAŞ İHALE OLAYI 2004 yılında 15 milyar $ cirosu bulunan ve 500
milyon $ net kar eden TÜPRAS’in, Zorlu Grubu ve Rus TAF-NEFT
Konsorsiyumu’nun iptal edilen satışında, değeri 1,3 milyar $
idi.Bilahare TÜPRAS’in % 14.7’si 446 milyar $’a satılıyor. Bu durumda
TÜPRAS’in bu fiyattan hesap edildiğinde, toplam piyasa değeri yaklaşık
3 milyar $ ediyor. Yani ayni TÜPRAS’in çok kısa bir süre içerisinde,
fiyatı ortalama % 50 artmış oluyor . ve halen TÜPRAS, AKP iktidarı
tarafından satılmaya devam edilen bir kurum olarak ortada duruyor.
TÜPRAS gibi, stratejik bir kurulusun, yangından mal kaçırır gibi
satılmaya çalışılmasının amacının ne olduğunu ve eğer mahkeme yapılan
satışı iptal etmeseydi, meydana gelen yaklaşık 1,5 milyar $’lif
zararın sorumluluğunun kimlere ait olacağı merak edilmektedir. SONUÇ:
İktidardan, kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
34- ÇORLU MOTİF TEKSTİL A.Ş.’NİN TPAO’YA BORCU KONUSU Çorlu’daki Motif
Tekstil San.Tic.A.S., TPAO’dan doğalgaz alıyor. Borcu 1,5 trilyonu
asıyor ve ödeme yapmıyor. Bunun üzerine TPAO, doğalgazı kesiyor ve söz
konusu firmayı icraya veriyor. İddiaya göre, Başbakan Recep Tayip
Erdoğan devreye giriyor. Verdiği talimatla gaz tekrar bağlanıyor. Ve
konu resmi yazışmalara da yansıyor. Merak edilen hususlar şunlar;
-TPAO’ya 1,5 trilyon borç takan ve hakkında icra işlemleri başlatılan
bu firmaya, gazin bağlanması konusundaki emir, bizzat Başbakan
tarafından verildi mi? Verilmişse sebebi nedir? -firmanın sahipleri
kimlerdir? Bunların Başbakan’la ve AKP ile bir siyasi yakınlığı var
midir? firmanın sahipleri, Başbakan’a nasıl ve kimleri aracı koyarak
ulaşmışlardır? -Söz konusu firmanın borcunun daha sonra 3 trilyona
yükseldiği söyleniyor. Bu doğru mudur?Söz konusu olan firmanın,
TPAO’ya olan borcunu ödemeden kapandığı ileri sürülüyor. Bu gerçek
ise, Devlet burada ne kadar zarara uğramıştır? V e bunun sorumluları
kimlerdir? eğer Başbakan bir talimat vermemişse, Basbakan’nin ismini
kullanıp belge düzenleyenlerle ilgili bir soruşturma açilmismidir?
SONUÇ: Konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
35- TOKİ’DEN BAKAN KARDEŞİ’NİN İHALE ALMASI OLAYI TOKI 24 Mart 2004′te
toplam bedeli 1 trilyon 580 milyar lira olan İstanbul Halkalı 3.Etap
Konut Projesi’nin sosyal donatı, alt yapı ve çevre düzenlemesi isi
için ihaleye çıktı. İhaleyi Ticaret Sicil Kayıtları’nda Fatih Demir
yürek ve Dede Sahbudak’in ortak gözüktüğü Demars İnşaat şirketi %31,69
fiyat kirimi yaparak kazandı. 8 Ekim 2004′te teslim edilmek
koşulu ile 7 Mayıs 2004′te şirket ile sözleşme imzalandı. Ancak,teslim
tarihi geçmesine rağmen is tamamlanamadı. İhaleyi kazanan
Demars İnşaat’ın kağıt üzerinde gözükmemesine rağmen, asil sahibinin
Ömer Faruk Ergezen olduğu ifade edildi. Ömer Faruk Ergezen’in, geçen
hafta görevden alınan Bayındırlık Bakanı’nın Zeki Ergezen’in
kardeşi’nin olduğu ve kardeş Ergezen’in TOKI’nin yani sıra Adalet
Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’ndan da ihaleler aldığı ileri
sürülüyor. İfade edilen Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen’in
kardeşinin ihalelerde kayrıldığı seklindedir. Geçen hafta görevden
alınan Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen, Milliyet Gazetesi’nden
Safiha Çolak’a yaptığı açıklamada; ” Ye yiyen Bakan’ı görevden
alırlar, ye da yedirmeyeni ” demişti. Ulaştırma Eski Bakanı Yasar
Topçu, Zeki Ergezen’in Bakanlığı döneminde kendisine geldiği ve
kardeşi için kendisinden ihale istediğini de açıklamıştı.
SONUÇ: Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmamıştır.
36- DATA TEKNİK ŞİRKETİ’NİN İHALE ALIMLARI OLAYI Ülker Grubu
Şirketleri’nden Data-Teknik Bilgisayar’a, bazı kamu ihalelerinin
usulsüz olarak verildiği ileri sürülmektedir. PTT Genel Müdürlüğü’nün
otomasyonu için 3 bin, büro için de bin olmak üzere toplam 4 bin adet
bilgisayar Data-Teknik Bilgisayar kazandığı, PTT’nin bu bilgisayarlar
karşılığında Data-Teknik’e 4 trilyon 348 milyar ödeyeceği ve
Data-Teknik’in30 Eylül 2004′te başlamak üzere 4 yıl içinde söz konusu
sözleşme süreci içinde teslim edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Ayni
şirketin Adalet Bakanlığı’nın 20,5 trilyon lira bedelli teknik donanım
ihalesini kazandığı ve Türk Telecom’a ADLS kurulumu ve servis desteği
ihalesini yine Data-Teknik tarafından kazanıldığı ve ayrıca Adalet
Bakanlığı’nın UYA kapsamında Mahkeme Kalemleri’ne dağıtılmak üzere 10
bin masa üzeri bilgisayar, Hakim ve Savcilar’a verilmek üzere 8 bin
diz üstü bilgisayar temini isini de üstlendiği ifade edilmiştir. İleri
sürüldüğüne göre, Ülker mamullerinin dağıtım ve pazarlamasını yapan
şirkette Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın da bir müddet öncesine kadar
ortak olduğu, bu nedenle söz konusu ihalelerde belirtilen firmanın
kayirildigi ileri sürülmektedir. SONUÇ: Konu ile ilgili herhangi bir
soruşturma ve açıklama bugüne kadar yapılmamıştır.
37- EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİYİM İHALESİ İçişleri Bakanlığı’nın
açtığı, toplam 22,8 trilyonluk ihalenin büyük bir bölümü Albayrak
Turizm İnşaat A.S.’nine aldığı ve 12 trilyon 680 milyar liraya 200 bin
adet polis monte dikimi isini, SIYASI NEDENLERLE söz konusu firmaya
verildiği ileri sürülmektedir. Yine, Sümer Holding A.S.’ye ait TÜMOSAN
ihalesini de Albayraklar Şirketleri’ne bağlı ALÇELIK yapı Is.A.Senin
aldığı ve bu ihalenin de sorusturulmasi gerektiği ifade edilmiştir.
SONUÇ: Bu ihalelerle ilgili herhangi bir soruşturma ve açıklama yapılmamıştır.
38- TOKİ’NİN 280 TRİLYONU ASYA FİNANS’A YATIRMASI KONUSU Toplu Konut
İdaresi’nin (TOKI) Bütçe Yasası’ndaki “kamu kurumları, kaynaklarını
kamu bankalarında tutar” ilkesini çiğneyerek, 280 trilyon lirasını
özel finans kurumu (ÖFK) Asya Finans’ta tuttuğu belirlendi. Faizsiz
bankacılık yapan Asya Finans ilişkisiyle ilgili belge ve
dokümanlarında üzerine “gizli” damgası vurularak, Erdoğan’a iletildiği
öğrenildi.
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) TOKI faaliyetleriyle
ilgili raporunda, kurum yönetiminin “kamu zararına neden olduğu”
sonucuna varildi. Birçok konunun “iz bırakılarak” ifade edildiği ana
raporun ekinde, İstanbul ve Ankara’da özel firmalarla ortak inşa
edilen toplu konutlara “özel inceleme raporunda” yer verildi.
TOKI,hızlı toplu konut üretimi amaçlı projelerde “gelir paylaşımı
modeli”
Nis esas aldı. İstanbul Halkalı, Ataköy, Ümraniye ve
Kozyatagi’nda,Ankara Eryaman’da gerçekleştirilen 10 bine yakın konut
üretilmesini
amaçlayan 10 proje için açılan ihalelerde firmalar, tekliflerini
“idareye bırakacakları paylar” üzerinden hazırladı. İhaleler
sonuçlandığında, geçmiş yıllarda yüzde 50′nin üzerindeki “TOKI
paylarının” yüzde 25-30 civarına çekildiği ortaya çıktı. Bir firmadan
gelen istek üzerine, sözleşmelerin “satış hasılatını kullanma
yöntemini” düzenleyen hükmünde değişiklik yapıldı.”Yüklenici,
İdare’nin uygun göreceği bir bankada İdare adına TL hesabi açacaktır”
seklindeki hüküm “bir bankada veya bir özel finans kurumunda hesap
açılacaktır” seklinde değiştirildi. Böylece, satış hasılatının Asya
Finans’ta tutulmasının yolu açıldı. Hukuk Müşavirliği ile İdari Mali
İsler Dairesi’nin karsı çıkması sonuç vermedi. TOKI Başkan Vekili
Erdoğan Bayraktar ise, yaptığı açıklamada, ÖFK’lara yatırılan paranın
kuruma ait olmadığını belirterek, “O para bizim paramız değil.
Müteahhitlere “paranızı oraya yatırmayın” diyemeyiz” demişti. YDK,
kurum parasının bir ÖFK’ da tutulmasının, kamu kurumlarının bütün
kaynaklarını kamu bankalarında tutulmasını (kamu haznedarlığı) öngören
Bütçe Yasası’nın 10.maddesi’ne uygun olup olmadığının belirlenmesini,
durumun soruşturma konusu yapılabileceğini ifade etti. Bütçedeki kamu
haznedarlığı hükmü, istisnai uygulamalar için Başbakan’ın iznini şart
koşuyor. TOKI’nin ise, Asya Finans’ta hesap açmak için izin de
almadığı belirlendi.
SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
39- – THY’DA E-POSTA VE İHALELER KONUSU THY’nin, çeşitli alim ve
hizmetlere ilişkin yapmakta olduğu ihalelerin, Kamu İhale Yasası
uygulamaları dışında, ilginç metotlarla yapıldığı ifade
edilmektedir.bazı ihalelerin gerçekleşmeden önce, THY Yönetim Kurulu
Başkan Vekili
Hamdı Topçu tarafından bazı işadamları, bazı kamu görevlileri, bazı
gazeteciler, bazı milletvekillerine ihale bilgileri içeren e-postalar
gönderdiği ifade ediliyor. Konu KIT Komisyonu’nda THY hesapları
incelenirken gündeme getiriliyor. AKP’LI Hemze Albayrak, Hamdı
Topu’nun E-posta adresinden 40 kişiye gönderilen ve THY tarafından 19
Nisan-25 Mayıs 2004 tarihleri arasında açılan ihalelerle ilgili
bilgileri içeren notları dağıttığı, buna mukabil THY Yönetim Kurulu
Başkanı Candan Karlitekin’in “Bütün ihaleler davul zurna ile ihale
edilir. Bütün ihale duyurularını elimizden geldiğince ese dosta
gönderiyoruz. Böylece varsa ihale mafyasının kafasını kırıyoruz” diye
açıklama yaptığı ifade edilmektedir. Cevabi aranan sorular şunlardır:”
Bu 40 özel kişi kimlerdir? Bunlar, bunların yakınları veya bunların
aracılık yaptığı yakınları THY’nin açtığı ihalelere girmismidir?
Girmişlerse ihale almışlar midir? THY ile bağları naladır? Hangi
ölçülere dayanarak bu40 özel kişiye E-posta göndermişlerdir? İhale
süreci Internet sitesinde neden yer almamıştır? E-posta
gönderilenlerin arasında AKP yakınlığı ile bilinen bir gazetenin
Ankara Temsilcisi de var midir? Ve yine cevap aranılan bir diğer soru;
Kıt Komisyonu’nda AKP’li bir milletvekili, E-posta ile bildirilen
halelerin araştırılması için önerge veriyor ve bu önerge diğer
AKP’lilerin oyları ile reddediliyor. Neden? “SONUÇ: Hükümetten konu
ile ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır.
40- TCDD İSKENDERUN LİMAN BAKIM – ONARIM İHALESİ İskenderun Limanı
sınırları içindeki yaklaşık 11 bin 16 m2′lik kizaklama tesisinin,
ilave yatırımlar ile mevcut amacına uygun islerde ve tersane nitelikli
olarak kullanılmasına yönelik 1 Nisan 2004 tarihinde yapılan ihaleyi,
TESKO Endüstriyel isimli firma aldı ve tesis 30 yıllığına bu firmaya
kiralandı. TCDD ile TESKO Endüstriyel arasında yapılan
yap-islet-devret sözleşmesine göre, sözleşmeyi takip eden ilk 6 aylık
sürede, firmanın aylık kira bedeli olarak 4.7 milyar lira ödemesi ve
bu süre zarfında Liman’a 1 trilyonluk yatırım yapması karar altına
alindi. TCDD’ye ait kilavuzlama hizmeti veren deniz araçlarının bakim
onarım hizmetlerini eskiden kendi personeli ile gören TCDD, bu
hizmetin TESK O’YA devredilmesinin ardından ilk 6 ayda firmaya 1
trilyon 200 milyar lira ödedi. Buna karşılık firma TCDD’ye ilk 6 ayda
kira bedeli olarak toplam 28.2 milyar lira ödedi. TESK O’NUN en büyük
ortağı Sadık Bal, Reha Denizciliğin de ortakları arasında yer alan bir
isim. Reha Denizcilik, TCDD İzmir Limanı yıllık 70 milyon $’lif
yükleme boşaltma isini ihalesiz olarak, 30 yıllığına alan 2 şirketten
birisidir. TCDD İzmir Limanı olayında, AKP Eski Bakırköy İlçe
Başkanı’nın da isminin yer almış olması dikkat çekmektedir.
İskenderun’daki ihaleye sadece TESK O’NUN teklif verdiği ve 6 aylık
süre içinde tesislere 1 trilyon liralık yatırım yapma sözü vererek isi
aldığı, ama buna mukabil söz konusu süre içerisinde bu yatırımın
yapılmadığı öne sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, TCDD’nin
denize girişi bile sakıncalı bulunan, 30-40 yıllık ekipmanlarını
kullanmaya devam eden TESK O’YA yatırım yapacağı için kirada da
kolaylık sağlandı. Tesisin 23 milyar lira olarak belirlenen kira
bedeli, 6 aylık süre için 4.7 milyara düşürüldü.
**SONUÇ: TCDD, konu ile ilgili yaptığı açıklamada yapılan işlemlerin
usule uygun olduğunu bildirdi.
41- ÖZÜRLÜLER İDARESI’NIN KİTAP İHALESİ KONUSU Özürlüler İdaresi
Başkanlığı “İşlevsellik ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırılması”
baslıklı bir kitap hazırlıyor. Nehir Yayınevi ihaleyi alıyor. Ve
21.12.2004 tarih ve 821672 numaralı fatura ile 12 milyar 750 milyon
liralık faturayı, ÖIB’den tahsil ediyor. ÖIB’nin Başkan Vekili’nin
Mehmet Aksoy olduğu, kitabin basımı için olur verenin de, ayni ismin
bulunduğu, Aksoy’un “AB Sürecinde Özürlüler Politikası” ve “Geleneksel
Sonrası Toplum Üzerine” isimli kitapların, yayınlanmış olduğu
basımevinin “açı kitaplar” olduğu ve ÖIB’den ihale alan Nehir
Yayıncılık ile açı Kitaplar firmasının, ikisinin de adresinin “Ankara
Cad. Vilayetler Han Cagaloglu-İstanbul” da bulunduğu ileri sürülüyor
ve yine iddia edildiğine göre, söz konusu yayınevinin eski ortakları
arasında, Devlet Bakanı Besin Atalar bulunmaktadır. İddiaya göre, ÖIB
söz konusu Bakanın eski yayınevini ihalelerde kollamaktadır.
**SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir soruşturma ve
açıklama yapılmamıştır.
42- ENERJİ BAKANLIĞI AVUKATLIK BÜROSU SÖZLEŞME KONUSU Enerji
Bakanlığı’nın bünyesinde güçlü bir hukuk müşavirliği ve çok sayıda
resmi avukatları bulunduğu halde, Enerji Bakanlığı’nın dava
takipleriyle ilgili olarak bir özel hukuk bürosu ile avukatlık
sözleşmesi imzaladığı ifade edilmektedir. Coşar Hukuk Bürosu’nun, bu
anlaşma gereği, ÇEAS,KEPEZ davasını 1 trilyon 262 milyar lira vekalet
ücreti ile almış olduğu ifade edilmektedir. Bakanlığın söz konusu
büroya, konu ile ilgili olarak 631 milyar ödemede bulunduğu
anlaşılıyor. Coşar Hukuk Bürosu’nun sahibinin Av.Aydın Coşar olduğu ve
Başbakan Erdoğan’ın Danışmanı ve AKP Kurucuları’ndan Cüneyt Zapsu’nun
da ayni zamanda avukatlığını yaptığı ifade edilmektedir.
SONUÇ: Konuyla ilgili Enerji Bakanlığı’ndan kamuoyunu tatmin edici bir
açıklamada bulunulmamıştır.
43- MALİYE BAKANI’NIN BEYKOZ’DAKİ ORMAN ARAZİSI KONUSU Maliye Bakanı
Unakitan’in, Beykoz Çavusbasindaki biri 34 dönüm, diğeri 17 dönüm
olmak üzere toplam 51 dönüm, 2 B orman arazisini zilyetle üzerine
geçirdiği ifade edilmektedir. Bugünkü parasal değerinin 10 milyon $
olduğu ve tapusunun bulunmadığı bu arazinin, Başbakan Erdoğan’ın
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, 16 Haziran
1997′de zilyetle aldığı söylenmektedir. TBMM Yolsuzlukları Araştırma
Komisyonu, raporunda “Orman arazileri, rant grupları ve arazi
mafyaları tarafından parsellenerek, köy el senetleriyle, orman
köylüsüyle hiç ilgisi olmayanlara satılıyor” denilmiş idi. Bilindiği
gibi AKP iktidarı, 2B orman arazileri satışlarını kolaylaştıran bir
yasa çıkartmış ve kanun Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla veto
edilmişti. Kanunun yeniden çıkması halinde Unakitan’in söz konusu
orman arazisinin de tapu alınır hale getirileceği ifade edilmiştir.
SONUÇ: Maliye Bakanı’nın konu ile ilgili açıklamaları kamuoyunu tatmin
etmemiştir. Ve iktidar 2B orman arazileri ile ilgili yasayı çıkartma
gayretlerini sürdürmektedir.
44- SSK FAKTÖR-8 VE SU İHALESİ Hemofili hastalarının kanamalarını
durdurmak için kullanılan Faktör-8 ilacının ve suyunun birlikte
satılması gerekirken, SSK’ya ayrı ayrı satıldığı ve bu şekilde Kurumun
3 trilyona zarara uğratıldığı iddia ediliyor. SSK’nın İstanbul satın
Alma Müdürlüğü aracılığıyla, 22 Aralık 2003′te açılan ve SSK Yönetim
Kurulu’nun 23 Ocak 2004′te onayladığı, KDV hariç 78 trilyon liralık
ilaç ihalesinde Faktör-8 ilaç alımlarında usulsüzlük yapıldığı ifade
edilmektedir. KDV hariç toplam 8 trilyon liralık Faktör-8 alimi
ihalesinin şartnamesinde garip bir şekilde Eritropoietin (NeoRocorman
ve Eprex) ve Interferon (Roferon) kalemlerinde, olduğu gibi alınacak
üniteler ayrı ayrı tanımlanmış, ( 250 IÜ, 500 IÜ, 1000 IÜ gibi) bu da
yetmiyormuş gibi, kurutulmuş Faktör-8 fraksiyonunun sulandırılması
için kullanılan distileraf) su miktarları da ayrı ayrı
belirlenmiştir.5 ml, 10 ml ve 20 ml olarak ayrı ayrı tanımlama
yapılarak 10 firmanın
rekabet ettiği bu pazarda, SSK’nın rekabetle fiyat kırma gücü
azaltılmıştır. İhale Komisyonu,12 Ocak’ta uyarı yapmasına rağmen, 23
Ocak’ta SSK Yönetimi onay vermiş ve İhale komisyonu, ihalenin teknik
şartnamesinin hatalı yazılması nedeniyle başlangıçta 8 trilyon lira
olan Faktör-8 alim tutarındaki yanlısı, son anda görerek, tuttuğu
tutanakla bir ölçüde hatayı telafi etmeye çalışmıştır.
**SONUÇ: Konuyla ilgili SSK’dan herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
45- BAŞBAKAN IÇIN SATIN ALINAN VIP UÇAĞI KONUSU Başbakan’ın kullanımı
için İtalya’dan alınan AIRBUS JIJI -319 tipi uçağın Türkiye’ye
maliyetinin ne olduğu ve uçağın aliminin niçin ihalesiz
gerçekleştirildiği açıklanmamıştır. Bir iddiaya göre, tadilatlarıyla
birlikte yaklaşık 50 trilyona malalan uçağın, ihalesiz alınması, bazı
usulsüzlük iddialarını da gündeme taşımıştır. Konu ile ilgili
kendisine yöneltilen sorulara Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım yazılı olarak verdiği cevapta; ” Havacılık
sektöründe uçak alim ve kiralamalarına ilişkin mali hususların
gizliliği temel kuraldır.
Gizlilik hususu tüm uçak alim-satım sözleşmelerinde zorunlu olarak yer
alan bir madde olup, uçak fiyatlarının açıklanması mümkün
olmamaktadır. Ancak, söz konusu uçağın fiyatı makul piyasa rayicinin
bir miktar altındadır.” İleri sürüldüğüne göre, uçağın esas fiyatının
açıklanmamasının esas sebebinin, alim fiyatının normal piyasa
şartlarının çok üzerinde olduğu içindir.
**SONUÇ: yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.
46- ASYA KALKINMA BANKASI GENEL KURUL İHALESİ Asya Kalkınma
Bankası’nın 38.Genel Kurul Toplantısı ihalesiyle ilgili usulsüzlük
yapıldığı, ihalenin kamu ihale mevzuatına tabi tutulmadığı ve isin
doğrudan temin yöntemleriyle yapıldığı ifade edilmektedir. Teknik
şartnameye göre belirtilen kalemler için, ihalede en düşük teklifi
veren Lavada Tomur- Symeon Turizm Konsorsiyumu 1 trilyon 380 milyar
vermiş iken, yerine en yüksek teklifi veren Seter- Visitur Ikın
Konsorsiyumu 4,5 trilyona verildiği ileri sürülmektedir. KDV dahil,
toplam rakam yaklaşık 6 trilyonu bulan bu ihalenin usulsüz olduğu
iddia edilmektedir.
SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
47- TCDD ANKARA-ESKİŞEHİR TREN YOLU İHALESİ TCDD, Ankara-Eskişehir
tren yolu ihalesi yapılmış, 206 km.lik yolun yapımı için maliyet, 435
milyon $ olarak belirlenmiştir. İfade edildiğine göre, ek islerle söz
konusu ihale 600 milyon $’a ulaşmıştır. Yine ileri sürüldüğüne göre,
projeyi yapan firma ile imalatı yapan firma ayni firmadır. Bir
firmanın hem projesini, hem de isin maliyetini üstlenmesi İhale
Yasası’na uygun olmadığı, böyle bir durumda, proje maliyetine
yansıyacak imalat rakamlarını da firmanın çıkarları doğrultusunda
belirleneceği ve hiçbir yerde bu tarzda bir ihalenin yapılmadığı ifade
edilmektedir. Dolayısıyla, söz konusu ihalede usulsüzlük olduğu ve
kamunun ciddi manada zarara uğratılacağı ileri sürülmektedir.
**SONUÇ: Konuyla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
48- ISKUR’DAKİ EĞİTİM İHALESİ KONUSU Uskur Ankara İl
Müdürlüğü,31.01.2003 tarihinde “Özelleştirme Sosyal Destek Projesi”
kapsamında
Dünya Bankası Kredili, Yönetici Sekreterlik Eğitimi için ihale
açmıştır. 63,5 milyar liralık bu ihalenin usulsüz olarak Denge
Bilgisayar Şirketi’ne verildiği ileri sürülmektedir. Yine ileri
sürüldüğüne göre, Uskur bünyesinde bazı ihaleler konusunda, baskı
gördüğü için Uskur’da Şube Müdürü olarak çalışan Ali han Turan’ın, bu
ihale baskılarına dayanamayıp, beyin kanaması geçirmek suretiyle
öldüğü ve bu konuyla ilgili olarak da esinin açtığı davanın halen
sürdüğü ifade edilmiştir. İddiaya göre, bu ihalelerde usulsüzlük ve
kayrılma vardır.
**SONUÇ: Konu ile ilgili olarak resmi bir açıklama yapılmamıştır.
Ancak söz konusu Denge Bilgisayar şirketi, kazandıkları ihalede
herhangi bir
usulsüzlük olmadığını ifade etmiştir.
49- ÇAYKUR NAKLİYE İHALESİ Çay İsletmeleri Genel Müdürlüğü’nün
(ÇAYKUR) 2005 yılı çay nakliyesi isinin, Başbakan Erdoğan’ın yakınları
iki tasıma kooperatifi ile 2 nakliye firmasına ihalesiz bir biçimde ve
yüksek fiyatlar karşılığında verildiği iddia edildi. Aküyüz
Uluslararası Nakliyat’ın sahibi Sayım Aküyüz, olayı suç duyurusu ile
yargıya taşırken, durumu mektupla Başbakan ve Bakanlara şikayet etti.
Çay kur, toplam 70 bin 500 tonluk 2005 yılı paketli çay nakliyesi için
1,2 ve 3 Şubat 2005 tarihlerinde İstanbul, İzmir, Ankara, Kayseri,
Samsun, Mersin, Diyarbakır ve Erzurum hatları için ihale açtı. Ankara
İstanbul, İzmir, Samsun ve Mersin için en düşük teklifi Aküyüz
Nakliyat verdi. Ancak, Aküyüz İnşaat kısa bir süre sonra ihalelerin
iptal edildiğini öğrendi ve iptal gerekçelerinin bildirilmesini talep
etti. Birkaç hafta önce ikinci en iyi teklifi verdiği hatlar için
Akyüz’e “fiyatı aşağı çekebilir misiniz?” diye soran Çay kur, iptal
gerekçesinde kurumun tüm nakliye isinin tek bir firmaya verilmesinin
“riskli” olacağı endişesinin kararda etkili olduğunu ifade etti.
Aküyüz Nakliyatlar’in yıllardır 7-8 katrilyonluk TEKEL ürünlerini
taşımakta olduğunu ifade eden Aküyüz, iptal gerekçelerinin hiçbirinin
doğru olmadığını söyledi. Aküyüz, 25 Mart’ta yazdığı bir
mektupla,olayı Başbakan Erdoğan’a da şikayet etti. İadeli taahhütlü
gönderilen
mektubuna, Erdoğan’ın “Yolsuzluğu kim yaparsa, bizim getirdiğimiz
adamlar dahi olsa kafasını koparacağız” sözünü anımsatarak başlayan
Aküyüz, “Bilginiz olmadığına inandığımız, size yağcılık adına yapılan
ihale yolsuzluğu ile Hazine’ye milyarlara malalan olayı arz etmek
istiyoruz” dedi. Çay kur ise, suç duyurusuna konu olan olayla ilgili
sessiz kalmayı tercih etti.
**SONUÇ: Konuyla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
50- 30 TRİLYONLUK BUĞDAY VURGUNU DOSYASI şirketler Toprak Mahsulleri
Ofisi’nden (TMO) 140 bin liraya ihracata yapmak kaydıyla, aldıkları 10
bin ton buğdayı ortalama 300 bin lira fiyatla iç piyasaya
sürdüler.Trilyonluk vurgunda, Toprak Mahsulleri Genel Müdür Vekili
İsmail Kemaloglu ise, şirketlerin haksiz kazanç sağlamasını “ihraç
etmek için ucuza alınan buğdaylarla şirketler, istediğini yapabilir”
diye savundu. TMO, Kırşehir Kaman, Adapazarı, Konya, Bolu,
Ankara,Aksaray’da Dahilde İsleme İzin Belgesi (DIIB) kapsamında, yani
ihracata yapılması kaydıyla piyasanın yari fiyatına, bazı özel
şirketlere buğday sattı. Un yaparak ihraç etme sözüyle, buğdayları
ucuza alan şirketler, buğdayları iç piyasada sattı. Bu
kapsamda,Ocak-Şubat ayları içinde, Kırşehir Kaman’da TMO tarafından,
Satışlar
Emirler Gıda Sanayi, Kısmet Un Sanayi ve Fatoglu firmasına toplam 10
bin ton buğday satıldı.TMO buğdayları, üreticiden 290-390 bin lira
arasında almıştı. Ancak, söz konusu firmalar, ihracata sözü verdiği
için buğdayların kilosu için yaklaşık 140 bin lira ödedi. Ihracaat
taahhüdünde bulunan firmaların, kısa bir süre sonra buğdayların büyük
bir kısmini iç piyasada sattığı ileri sürüldü. Kırşehir ve Mucur
civarında, şirketlerin ihracata yapmak için aldıkları buğdayları
sattıklarının ortaya çıkmasının ardından, Kırşehir Kaman Ziraat Odası
Başkanı Selamı Kayhan durumu önce Kaman’daki TMO ajansı ile
görüştü,ancak buradaki yetkililer emrin TMO Genel Müdürlüğü’nden
geldiğini
belirttiler. Durumu Tarım Bakanı’na ve TMO Genel Müdürlüğü’ndeki
yetkililere aktaran Kayhan’a, TMO Genel Müdür Vekili İsmail Kemaloglu
imzası ile bir bilgi notu gönderildi.bilgi notu, İç Ticaret Şube
Müdürü Hafit Tekin, Ticaret Daire Başkanı Faruk Mor tas imzalı üst
yazı ile gönderildi. Yazıda, TMO’nun Kaman’da DIIB kapsamında 10 bin
tonluk buğday satışı yaptığı, bu buğdayı ise Satışlar Emirler, Kısmet
ve Fatoglu firmalarının aldığı ifade edildi. Yazıda, “Firmalar zaman
zaman piyasadan mevcut fiyatlarla aldıkları buğdayı isleyerek, un
ihraç etmektedirler. Bu firmalar, DIIB kapsamında ihraç ettikleri un
karşılığında, hak ettikleri buğdayı TMO’dan aldıklarında, tekrar un
ihraca ati söz konusu değil ise aldıkları bu buğdayları istedikleri
şekilde değerlendirme imkanına sahiptirler” denildi. Yazıda, ucuza
alınan bu buğdayların ülke içinde satılmasında bir sakınca olmadığı
ifade edildi. Yazıda, “sistem içerisinde bu uygulama zaman zaman
yapılmakta olup, firmaların ne şekilde hareket edecekleri firmaların
tercihidir” denilerek, TMO’nun konu ile ilgisinin sadece firmalara
DIIB kapsamında buğday satışından ibaret olduğu ifade edildi. Kaman
Ziraat Odası Başkanı Selamı Kayhan, TMO’nun bu buğdayları 360-390 bin
lira arasında bir fiyatla üreticiden aldığını dile getirerek, bu
buğdayların zararına şirketlere satılıp, devletin zarara uğratıldığını
belirtti. Kaman’da devletin zararının 30 trilyon lirayı bulduğunu ve
üreticinin emeğinin şirketlere peşkeş çekildiğini dile getiren Kayhan,
yaşananların dünyada bir örneğinin daha olmadığını söyledi.
**SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
51- ERZURUM’DA PASİNLER SİGARA FABRİKASI VE ARAZİSİ OLAYI Erzurum’un
Pasinler İlçesi’ne bağlı Cögender Köyü’nde, trilyonlar harcandıktan
sonra yarim bırakılan Pasinler Sigara Fabrikası ve arazilerinin,
usulsüz olarak MÜSIAD Üyeleri’nden kurulduğu söylenilen bir şirkete
verildiği iddia edilmektedir. 27 yılı askın süredir ekilip,biçilemeyen
1000 dönümden fazla fabrika arazisine organik tohum
üretimi yapmak için bir araya gelerek, Cögender A.S.’yi kuran
köylüler, araziyi satın almak, kiralamak, tahsis yapılmasını sağlamak
için ilgili makamlara ve Özelleştirme İdaresi’ne 2003 yılından bu yana
7 kez başvurmuşlar. Buna karşılık söz konusu fabrika ve arazileri
ortakları MÜSIAD üyesi olduğu ileri sürülen EGES A.S.’ye bedelsiz
olarak verildiği ileri sürülmüştür. Ve konuyla ilgili 9 Mayıs’ta Güneş
Gazetesi’nde bir ilan yayınlatmışlar. İlanda “Arazisi köyümüze ait
iken, yöre insanından 400 kişi çalıştırılacak vaadiyle, değerinin
altında istimlak edilen Pasinler Sigara Fabrikası, hayata
geçirilemedi. Atıl kalan arazide AÜ Ziraat Fakültesi’nin görüşleri
doğrultusunda organik tohum üretmek için köy halkı, Çögender A.S.’yi
kurdu. Araziyi satın almak, kiralamak ve tahsis kapsamı dahilinde
isletmek üzere ilgili bütün makamlara ve Bakanlıklara müracaat
ettik.Yedi resmi müracaatımıza rağmen bize menfi veya müspet cevap
vermeyenler, 4 ay önce kurulan ve isminin önünde “MÜ” olan SIAD’in bir
ay önce kurduğu EGES A.S.’ye bedelsiz olarak peşkeş
çekmekte,katkılarından dolayı; Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı, Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan’i, Tarım Bakanı Sami Güçlü’yü Milletvekilleri
Ömer Özyilmaz, Mustafa Ilıcalı, Muzaffer Gül yurt’u, Vali Cehalettin
Güvenç’i ve MÜSIAD Erzurum Şubesi’ni kınıyoruz” demişlerdir.
**SONUÇ: Erzurum Valisi, arazinin karşılıksız, içindeki binaların ise
kira karşılığında EGES’ verileceğini açıklamıştır. Konu ile ilgili
başkaca bir soruşturma söz konusu değildir.
52- İSTANBUL İL SAGLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEKİ 750 MİLYARLIK USULSÜZLÜK OLAYI
İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcısı’nın, Sağlık ocağı yaptıracağım
diye usulsüz olarak 750 milyar para topladığı ve sonra bu parayla
alınan malzemeleri sattığı ileri sürülmektedir. Sağlık ocaklarından
sorumlu İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Celal Şahin hakkında,
Güngören’de, Akıncılar Sağlık Ocağı’nı yaptırmak için çeşitli
şirketlerden makbuz karşılığı para topladığı, elde edilen miktardan
kalan 750 milyar liralık tıbbi malzeme ve inşaat malzemesini gazete
ilanı ile satışa çıkardığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Sağlık
ocağı yanına, kayınbiraderi eczane açan Dr. Şahin, makbuzların
sahte,imzasının da taklit olduğunu öne sürerek, “Bunları İstanbul
dışına,
rüşvet aldıkları için sürdüğüm iki teknisyen yapıyor. Akıncı Sağlık
Ocağı’nın yerinde market vardı, marketi sağlık ocağı ve eczaneye
dönüştürdük. Esnaftan 30-40 milyar lira bağış topladım. Bağışçıların
ismini de pirinçten bir plakayla, Sağlık Ocağı’nın girişine astım.
diğer makbuzlardaki imzalar bana ait değil, sahte” dedi. Sağlık
Müdürlüğü’nde memurluk yapmaya maddi olarak ihtiyacı olmadığını öne
süren Dr. Şahin, “Benim Sentez Temizlik şirketim, Melihan medikal
malzeme firmam, Zeytin burnu’nda bir polikliniğim vardı. Bu islerimi
devrettim. Ben bu görevde isteyerek durmuyorum. Temizlik İhale
Komisyonu Başkanıyım. İstesem çatır çatır ihale alırım. Bir ihale 3-4
trilyon lira, ama almıyorum” diye konuştu.
**SONUÇ: Konu ile ilgili soruşturmanın sürdüğü ifade ediliyor.
53- ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI BÜROKRATLARININ İHALE KAZANAN FİRMA
TARAFINDAN AĞIRLANMASI OLAYI
Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bünyemin Kara ve Devlet
Meteoroloji İsleri Genel Müdürü Adnan Ünal, Bakanlığın ihalelerine
giren VAISALA firması
tarafından,Finlandiya’da ağırlandıkları ve bütün faturaların söz
konusu firma tarafından ödendiği ifade edilmektedir. 6-10 Haziran 2004
yılında
Finlandiya’da ağırlanan söz konusu bürokratların tüm
harcamalarının,Bakanlıktan çok sayıda ihale alan VAISALA firması
tarafından ödendiği,
daha sonra konu kamuoyuna intikal edince de, söz konusu
bürokratların,söz konusu firmaya bu paraları geri ödedikleri ileri
sürülmektedir.
Yine bir başka iddia, açılan bir ihalenin iptal edilmesi ile
ilgilidir; “Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Meteoroloji İsleri Genel
Müdürlüğü (DMI) 10 adet havsalanda Otomatik Meteoroloji sistemi satın
almak üzere, Ağustos 2004′te ihale açar. Bu ihale için 4 Ekim 2004
tarihinde VAISALA firması ile 1.674.590 Euro bedel karşılığı sözleşme
imzalanmış. DMI yine 2004′te 76 adet Otomatik meteoroloji istasyonu
için ihale açılmış. Bu ihaleye üç firma katilmiş. Jinyang firması
1.631.066 ABD Doları, Elice firması 1.820.000 ABD Doları, Vansala
firması 2.376.360 ABD Doları teklif vermiş. Bu ihaleyi en yüksek
fiyatı verdiği için VAISALA alamaz. Bunun üzerine “Ödenek yetmedi,
fiyatlar biraz pahalı” gibi gerekçelerle, ihale tamamen iptal edilir.
**SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
54- TOKİ’DE MİLLETVEKİLİ AYRICALIKLARI KONUSU Cumhurbaşkanlığı Devlet
Denetleme Kurulu, TOKİ’de usulsüzlükler saptadı. Cumhurbaşkanlığı DDK
müfettişleri Toplu Konut İdaresi’nde gerçekleştirdikleri denetimlerin
sonuçlarını raporlaştırdılar. Rapora göre, 26 Eylül 2003 günlü 1059
şayili Başkanlık onayıyla, Bilkent 3′ncü Etap, C3 ve C4 Blok
konutlarının açık satış yöntemiyle satışa çıkarılmasına karar verildi.
açık satış, ilk gelenin konutu alması biçiminde uygulanıyor. satışı
ilan edilen lüks konutlarla ilgili olarak milletvekillerinin giriştiği
usulsüzlük rapora söyle yansıdı: “satışı ilan edilen konutlarla ilgili
olarak “bir grup milletvekili adına” bir milletvekili, 8 Ekim 2003
tarihli bir dilekçeyle İdareye başvurarak, C1,C2,C3 ve C4 tipi
konutlardan 19′unun “blok satış” yöntemiyle kendilerine satılmasını
istemişlerdir. Önerilen fiyat, idarece belirlenen satış bedelinin çok
altında olmasına karsın, İdare Başkanı’nın 8 Ekim 2003 günlü onayıyla
21 konut satıştan çekilmiştir. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu
Raporu’nda konunun eleştirilmesi üzerine, satıştan çekilen konutlar 19
Şubat 2004 tarihinde “açık arttırma” ile satışa sunulmuştur. ilan
edilen ve devam eden bir ihalede bir kişim konutun satıştan
çekilmesinin dayanağı yoktur. Konut satışlarında rekabeti esas
tutan,hiçbir gruba ayrıcalık tanımayan yöntemler kullanılması
gerekmektedir.” Söz konusu olay, raporun “Usulsüz Olarak satıştan
Çekilen Konutlar” baslıklı bölümünde yer aldı. Olayda AKP’li bir
milletvekilinin de adı geçmişti. Milletvekilinin TBMM’nin en önemli
komisyonlarından birinde Başkan olduğu belirtilmişti.
**SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar, kamuoyunu tatmin
etmemiştir. Söz konusu daire satışlarındaki ayrıcalığının kaldırıldığı
ve işlemlerin usule uygun sürdürüldüğü açıklanmıştır.
55- YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ PERSONEL TAŞIMA İHALESİ Yüksek İhtisas
Hastanesi’nin ayni koşullarda yaptığı iki ihale arasında, yüzde bine
yakın fark olduğu ifade edilmiştir. Hastane’nin, 2004′te gece
vardiyası personel tasıma isi, 7 kişiden oluşan ihale komisyonunun beş
üyesinin “yüzde 92 pahalı” muhalefetine karsın 420 milyar 480 milyon
liraya verildi. 2005 yılı için ayni isin ihalesinin ise 43 milyar 690
milyon liraya verilmesi dikkat çekici bulundu. Hastane’nin 2004 yılı
gece vardiyası personelinin taşınması isi için ihaleye çıktı. 29
Aralık 2003 tarihindeki ihaleye 2 şirket katildi. Kokar Turizm
Taşımacılık 481 milyar, Koçlar Turizm Taşımacılık Limitet şirketi ise
420 milyar 480 milyon lira teklif verdi. Kokar Turizm Taşımacılık
şirketi eksik belgeleri tamamlamadığı gerekçesiyle ihale dişi
bırakıldı. Koçlar Turizm’in 420 milyar 480 milyon liralık teklifini, 7
kişiden oluşan ihale komisyonunun Başkan da dahil, 5 üyesi ” geçen
yıla göre yüzde 92″ daha yüksek olduğuna ilişkin şerh koyarak karsı
çıktılar. Ancak, ihalenin ita amiri olan Prof. Dr. Adnan Çobanoglu
ihaleyi uygun görerek onayladı. Ayni isin 2005 yılı ihalesine ise 10
şirket katildi. İhale komisyonu verilen tekliflerden 6’sini geçerli
bularak incelemeye aldı. Komisyon, en düşük teklif olan 43 milyar 690
milyon 500 bin lirayı veren Onursal Otomotiv Turizm Sanayi ve Ticaret
Limitet Şirketi’ne ihalenin verilmesini uygun buldu. İki ihale
arasındaki farkın kaynağı, merak konusu olmuştur.
**SONUÇ: Konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama
yapılmamıştır.
56-SAĞLIK BAKANLIĞI BÜROKRATLARININ İLAÇ ŞİRKETİ TARAFINDAN
YURTDIŞINDA AĞIRLANMALARI OLAYI
Yurtdışındaki gezilere Sağlık Bakanı’nın onay vermesinin ciddi kuşku
uyandırdığı ve ilaç şirketlerinin Sağlık Bakanlığı üzerinde etkin bir
rol oynadıkları
iddia edilmektedir. Sağlık Bakanlığı’nda ruhsatlandırmadan sorumlu üç
bürokratın Pfizer İlaç firması sponsorluğunda Almanya’ya gönderildiği
ifade edilmiştir. Pfizer İlaçları Limitet şirketi, 16 Aralık 2003′te
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Necdet Ünü var’a yazı yazarak, Bonn
kentinde 12-13 Ocak 2004 tarihleri arasında toplantı yapılacağı
bildirdi. Müsteşar’dan, toplantıya, İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nde
ruhsatlandırmadan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ile onun uygun
göreceği, iki ruhsatlandırma görevlisinin gönderilmesini isteyen
Pfizer, tüm masrafların firma tarafından karşılanacağını iletti.Sağlık
Bakanı Recep Akdag ve Müsteşar Ünü var ise, 7 Ocak 2004
tarihinde, İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü İlaç ruhsatlandırma
Dairesi’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Tokaç ile
ruhsatlandırma Dairesi Şube Çalışanlarından Eda Cindoglu ve Ahu
Güney’in toplantıya görevli olarak katılmasına olur verdi.
**SONUÇ: Konuyla ilgili bir açıklama yapılmamıştır.
57-EÜAS SEYİTÖMER,AFSİN-ELBİSTAN SANTRALLERİ’NDEKI İHALELER Elektrik
Üretim A.S. Genel Müdürlüğü Malzeme ve Yönetim Ticaret Dairesi
Başkanlığı’nın 2004 yılı içinde yaptığı Seyitömer Termik Santral
İsletme Müdürlüğü personel tasıma ihalesi için Kamu İhale Kurumu’na
başvuruda bulunuldu. yapılan incelemelere Elektrik Üretim A.S.’nine
isteklilere ihale sonucunu bildirmeden sözleşme imzalamış olduğu
belirlenerek, bu yöntemle ilgili firmaların şikayet haklarının dahi
ellerinden alındığını saptandı. Kurum, usulsüzlükler için suç
duyurusunda bulunma kararı aldı. EÜAS’in 2003-2004 yıllarında
gerçekleştirdiği Seyitömer Termik Santrali’nin bakim ve onarım
ihalesi, Afşin- Elbistan B Termik Santrali Tesis Müdürlüğü’nün hizmet
alimi ihaleleri de başvuru üzerine, Kamu İhale Kurumu tarafından
denetime alindi. Yasaya aykırılıklar nedeniyle iki ihalenin de iptal
edilmesi benimsendi. EÜAS’in 2004′te gerçekleştirdiği “120 bin ton
kıraç tası alimi” ne ilişkin ihaleyse, başvuru yapılmasına karsın,Kamu
İhale Kurumu’nun yetkisi dışında kaldığı için incelenemedi.
**SONUÇ: Bakanlıktan konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir
açıklama yapılmadı.
58- TOKİ’DEKİ TAŞIT VE PERSONEL ALIMI OLAYI Toplu Konut İdaresi (TOKİ)
ve Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nca “hasılat paylaşımı”
ile yaptırılan yedi adet
toplu konut projesinde, 773 trilyon lira tutarındaki kaynağın
müteahhitlere aktarılarak, kamunun zarara
uğratıldığı müfettişlerce saptanırken, konut şantiyeleri için
müteahhitlere aldırılan taşıtların da makam aracı olarak kullanıldığı
belirlendi. TOKİ, son iki yılda 70 sözleşmeli personeli de sınavsız,
duyurusuz ise aldı. TOKİ’nin hasılattan aldığı payın yüzde 30′lar
seviyesinde kaldığı, bazı projelerde bu oranın yüzde 23′lere kadar
gerilediği belirlendi. Bu şekilde sözleşmeyle bağlanan 2.3 katrilyon
liralık 7 projede, kamunun 773.9 trilyon lira zarara uğratıldığı
saptandı. Konut ihaleleri yoluyla TOKİ’nin zarara uğratıldığı YDK
raporlarına yansırken, konut projeleri şartnameleri kapsamında
müteahhitlere aldırılan taşıtların da sözleşme hükümlerine aykırı
olarak şantiyelerde kullanılmadığı, TOKİ yöneticilerine tahsis
edildiği belirlendi. Bu yöntemle müteahhitlere satın aldırılan ve her
türlü bakim ve akaryakıt ihtiyacı müteahhitlere karşılatılan 37
araçtan ikisi TOKI Başkanı Erdoğan Bayraktar’a, üçü Başkan
Yardımcıları’na, besi Bayraktar’ın Danışmanları’na, diğerleri de Hukuk
Müşaviri, Daire Başkanları, Şube Müdürleri’ne tahsis edildi. Toplu
Konut İdaresi Başkanlığı’nın kuruma personel alımında da sınav şartını
asmak için isçi ve memur yerine sözleşmeli personel yöntemine
başvurduğu belirlenirken, 70 kişinin bu yöntemle ve ülke çapında
herhangi bir duyuru yapılmadan alındığı ileri sürüldü. İdarenin 2003
ve 2004 yıllarında iktidar partisi milletvekilleri ile Başkan Erdoğan
Bayraktar ve başkan yardımcısının, akraba, es-dost ve hemsehrilerinin
ise yerleştirildikleri iddia ediliyor.
**SONUÇ: Konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.
59- TRT’DEKİ İZLENMEYEN BAZI DİZİLERE 10.5 TRİLYON LIRA ÖDENMESİYLE
ILGILI KONU TRT’de 2004′te 28 diziye 10 trilyon 448 milyar lira
harcandığı, “Paydos, Üvey Ana, Dudaktan Kalbe, Yol Palas Cinayeti, Aşk
Mahkumu ve Sihirli Lamba” Programları’na 944 milyar ödendiği, yayını
devam eden dizilerin program basına maliyeti, 1 trilyon 403 milyar
olduğu, basarisiz olan programların da çoğunun yayından kaldırıldığı
ileri sürülmektedir. Yine ileri sürüldüğüne göre, TRT’ye yapım satan
şirketlerin kurucuları ve ortaklarının arasında, TRT’de görev yapan
müşavirlik, danışmanlık hizmeti veren kişiler ve yakınlarının var
olduğu ileri sürülmektedir. Ve yine TRT’de birçok yerli-yabancı film
ve dizilerin usule uygun olmadan ve fazla fiyatla satın alındığı ileri
sürülmektedir.
**SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
60- MALİYE BAKANI’NIN HAYALİ İHRACAAT DOSYASI Devlet Bakanı Kürsat
Tüzmen’e bağlı olan Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, bir
soruşturma raporu hazırlıyor. Bu raporda, 1 milyar 162 milyon $’lif
hayali ihracata olayının gerçekleştirildiği ifade ediliyor. Ve yine bu
raporda, Kemal Unakitan’in 1995-1998 yılları arasında Albaraka Türk
Yöneticisi iken, yaklaşık 200 trilyonluk bir hayali ihracattan sorumlu
olanlar içinde ismi zikrediliyor. Teşekkül halinde hayali ihracata
yapmak ve evrakta sahtecilik iddiasıyla yargıya intikal ettirilmesi
isteniyor. Maliye Bakanlığı, hayali ihracata yapan firmalara aracılık
eden firmalardaki yöneticilerin cezai sorumluluğunun kaldırılmasını
öngören bir kanun tasarısı hazırlıyor. eğer tasarı bu şekilde
kanunlaşır ise, Unakitan ile ilgili yeni bir af çıkacağı ifade
ediliyor.
**SONUÇ: Maliye Bakanı’nın açıklamaları, kamuoyunu tatmin etmemiştir.
Affın çıkartılması çabası sürdürülmektedir !
Sayın Başbakanım!
Bizler vatandaşlar olarak ,sadece hamasi sözler duyduğumuz ama
ortalıkta uçuşan milyonlarca yolsuzluk dosyası için doyurucu tek bir
açıklaması olmayan Başbakanımıza mı inanalım! Şaşırdık kaldık! Bu
hususlardaki yargılanma engellerini kaldırın.Yandaşları affa yönelik
çabaları durdurun! Medya ve Hukuk Sistemi üzerinden vesayetinizi
çekin! Dini siyasete alet etmekten vazgeçin.! Bunları görürsek emin
olun O ZAMAN BU HALK HEPSİ SİZE İNANACAK VE SİZİ BAŞKAN YAPACAKTIR.
Ama bu yolda devam ederseniz,Türk siyasi tarihinde genellikle
görüldüğü gibi ESKİ SİYASETÇİLER yığını içinde er veya geç yerinizi
alacaksınız!
YOLSUZLUKLARIN BİR KISMI ! (DEVAMI GELECEK) ANCAAAAK HİÇ DE ÜZERİNE
GİDİLMİŞ İNTİBAI VERMİYOR!!! İNŞALLA BEN YANILIYORUM! CEVABINIZ VAR MI
ACABA ? VATANDAŞ OLARAK BİLGİ EDİNME HAKKIMA DAYANARAK SORUYORUM!
ÜZERİNE GİTMEYİ DÜŞÜNÜYORMUSUNUZ? YOKSA BELALTI DEYİP GEÇECEKMİSİNİZ?
YOKSA BAŞKANLIK SİSTEMİ! İSTEYİŞİNİZİN ARDINDAKİ GERÇEK MALUM
BAŞKANLAR! GİBİ "TEK ADAM" ADAM OLUP SORULARI ÖNLEMEK Mİ?
sAYGILARLA DİKKATİNİZE SUNULUR!
1-İZMİR TCDD LİMAN TAŞIMA İHALESİ TCDD İzmir Liman’ı için, yıllık 70
milyon $’lif yükleme-boşaltma isleri için ihale hazırlığı yapılıyor.
Daha sonra ihaleden vazgeçiliyor. İhalesiz olarak 15 yıllığına Reha
Denizcilik ve Raden Lojistik isimli 2 şirkete veriliyor. Şirketlerin,
15 yılın sonunda arzu ettikleri takdirde 15 yıl daha ise devam
edebileceği sözleşmede yer alıyor. (Toplam 30 yıl süreli) Toplam 2
milyar 100 milyon $’lif is ihalesiz veriliyor. Bu firmalardan biri,
sözleşme tarihinden 2 gün önce kuruluyor, diğeri de ayni gün kurulusu
gerçekleşiyor. Bu şirketin büyük hisseli ortaklarından biri AKP’nin
Bakırköy İlçe Başkanlığı’nı yapmış olan Rahmi Genç. Sözleşme
imzalandıktan sonra bu kişi, hisselerini devredip, ayrılıyor. Olayın
usulsüzlüğü dile getirilince, TCDD Reha Denizciliğin sözleşmesini
iptal ediyor. Bu şirketin Genel Müdürü de, diyor ki; “TCDD’nin
aleyhine dava açtık, davayı TCDD kaybederse 225 milyon $ tazminat
ödeyecek, haberleri olsun.
** SONUÇ: TCDD yapılan islerin usulsüz olmadığını açıklıyor.
2-İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ARAÇ SİGORTA İHALESİ İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, ağır taşıtlar için, sigorta ihalesi açıyor. Bu
ihale, 197 milyar lira ile AKP İstanbul Milletvekili Alaattin
Büyükkaya’nin, önceden ortağı olduğu Büyükkaya Sigorta Aracılık A.S’ye
veriliyor.
**SONUÇ: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ihalenin usule uygun olduğunu
açıklıyor.
3-TCDD İSTASYON YENİLEME İHALELERİ TCDD’den 10 istasyon yenileme
ihalesi AKP Kadın Kolları MKYK Üyesi Emine Alioglu’na veriliyor. Bu
AKP’li müteahhit hanim, ayni zamanda yeşil kart sahibi. Önce devletten
yeşil kartı alıyor, sonra da 10 İstasyon yenileme ihalesini alıyor.
**SONUÇ: TCDD ihalelerin usule uygun olduğunu açıkladı.
4-GEBZE AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI OLAYI 5 trilyonluk bir hadise. Ulaştırma
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Albayrak dahil, bir çok bürokrat
halen yargıda. Kemal Albayrak, AKP Kurucular Kurulu üyesi ve AKP
Kırıkkale eski Milletvekili. Türkiye’de, yılda 1,5 milyar $’lif
akaryakıt kaçakçılığının olduğu açıklanıyor.
** SONUÇ: Halen dava yargıda devam ediyor. Olayı ortaya çıkartan
Kocaeli Emniyet Müdürü bilahare görev yeri değiştirildi.
5-TMSF OTEL İHALESİ TMSF, Ceylan Grubu’ndan, banka borcuna karşılık
52,5 milyon $’a Antalya’daki Deluxe Resort Otel’i alıyor. Devir öncesi
otel fiyatı, ekspertif raporunda bu şekilde belirtiliyor. TMSF, ayni
oteli bu sefer 25.3 milyon $’a satıyor. Ulu soy Grubu alıyor. 27
milyon $ devlet zarar ediyor.
**SONUÇ: TMSF, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.
6-DERİNCE ARAZİ ALIMI OLAYI Özelleştirme İdaresi, Yarımca Porselen
Arazisi’ni, 30.5 milyon $’a bir özel şirkete satıyor. Erdemir, 82
milyon $’a ayni araziyi, bu sefer söz konusu özel şirketten satın
alıyor. Devlet, 52 milyon $ kendi arazisinden zarar ediyor. Ve Erdemir
yönetimi, 2 yıldır bir liman için arazi aradıklarını ifade ediyor, 20
gün içinde en pahalısını seçiyor.
**SONUÇ: Erdemir, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.
7-BALIKESİR SEKA KAĞIT FABRİKASI İHALESİ Fabrika, 30 Haziran 2003′te
1.1 milyon $’a Albayraklar A.S’ye satılıyor. Özelleştirme İdaresi,
piyasa değerini 51 milyon $ olarak belirliyor. Sonra Selüloz-Iş
Sendikası, mahkemeden satışı iptal ettiriyor. Bu arada ihale iptal
edildiği için, bu parayı Özelleştirme İdaresi talep ediyor. Şirket
bununla ilgili henüz ödemede bulunmuyor. 12.7 trilyonluk bir varlık
kaybı tespit ediliyor. ( Yaklaşık 10 milyon $’lif ) Bu rakam stoktaki
malların satılmasından ve alacakları tahsil etmesinden kaynaklanıyor.
Mahkemenin iptal kararı Nisan 2004′te. Yani 10 ay sonra.
**SONUÇ: Maliye Bakanı, gerekenin yapılacağını açıkladı.
8-HALKBANKASI’NDA 30 MİLYON $’LIK KREDİ ZARARI OLAYI Devlet Bakanı Ali
Babacan’a, Net Holding’in 30 Milyon $’lif kredisinin geri
alınamayacağı ve hemen müfettiş görevlendirilerek olaya el konulması,
aksi takdirde zaman asımına uğratılacağı, TBMM Yolsuzlukları Araştırma
Komisyonu’nca ve resmi yazılarla uyarıldığı halde, bir işlem
yapılmamış ve30 milyon $ gibi bir alacak zaman asımına uğruyor.
Benzeri bir iddia ile, 57. Hükümet’in Başbakan Yardımcısı Hüsamettin
Özkan ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın, Yüce Divan’da yargılanmakta
oldukları bilinmektedir.
**SONUÇ: Bakan ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. Müfettişle
ilgili, görevi ihmalden dava açıldı.
9-TEKSTİLDE 1 KATRİLYONLUK HAYALİ İHRACAAT OLAYI 2004 yılında, 915.3
trilyonluk Katma Değer Vergisi tahsil edildi. Buna karşılık, 2
katrilyon 83 trilyonluk vergi iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 katrilyonluk
hayali ihracata yapıldığı iddiası var. Bu konu ile ilgili Maliye
Bakanı Unakitan; “Denizli’de 50 milyon $ ihraca ati olan bir firma,
inceleme görmüş. 100 bin $’lif Rusya’ya yaptığı ihracaatlarin alicisi
bulunamıyor. Yahu Rusya’da kimi buluyorsun ki? Arasan Rusya’da
Başbakan’ı bile bulamazsın. Bu adamın adi olmuş hayalici. İnceleme
yapılmış. İnceleme elemanı böyle demiş. İnceleme elemanı kim Allah
askına? Maliye Bakanı adına inceleme yapıyor. Maliye Bakanı kim? Yahu
Bakan benim ya!” diye konuşabilmiştir.
**SONUÇ: Bu konu ile ilgili bugüne kadar resmi bir soruşturma açılmamıştır.
10-MAVİ AKIM DOGALGAZDA EK PROTOKOL OLAYI 19 Kasım 2003 tarihinde,
Ruslarla ek protokol imzalanıyor. Türkiye, “F1 Formülü” nden vazgeçip,
Rusların istediği Fo’i kabul ediyor. Ve 1 Nisan 2005 tarihi itibariyle
8,5 milyar dolar fazladan ödemeye Türkiye razı oluyor. Ana Muhalefet
Partisi, konuyla ilgili gensoru verdi. Sayın Başbakan bizzat oylamaya
katılıp, gensorunun reddedilmesini sağladı.
**SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin
etmemiştir. Ayni ve benzeri konudan, geçen dönemin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’in, formül değişikliği yaptı diye ve
sonucunda devleti 257 milyon $ zarara uğratılmasına sebep olduğu
iddiasıyla, Yüce Divan’da yargılanmakta olduğu biliniyor.
11-281 MILYARLIK “HUZURLU ORTAM BULMA” OLAYI Atilla Basoglu’nun
Adana’da şirketi var. Şirketinde Maliye vergi incelemesi başlatıyor.
Atilla Basoglu’nun ailesine ait Adana-Yüregir’deki “Yüksel Tekstil”
de, vergi kaçırdığı gerekçesiyle, bir süre önce baskın yapılıyor. Ve
usulsüzlük dolayısıyla şirkete, 600 milyarlık ceza kesiliyor. Atilla
Başoğlu CHP Adana Milletvekili. Bir müddet sonra CHP’den istifa edip,
AKP’ ye geçiyor. Ve AKP’ ye geçtiginde ” huzurlu bir ortam buldum”
diye bir açıklama yapıyor. AKP Adana Milletvekili Atilla Basoglu’nun
aile şirketiyle ilgili 600 milyarlık cezasının, 319 milyara
indirildiği ifade ediliyor.
**SONUÇ: Bu olay kamuoyuna “281 milyarlık huzur ortamı” diye yansıyor.
12-İZMİR HALKAPINAR KAPALI SPOR İNŞAATI İHALESİ İzmir’de yapılacak
Kapalı Spor inşaatı ihalesi için, ilan verilmemiş. 30 trilyonluk bir
is. AKP Çankaya Belediye Başkan Adayı’nın sahibi olduğu şirkete,
usulsüz olarak verildiği ileri sürülüyor. Hatta 2004 yılı Yatırım
Programı’nda, söz konusu salon için, ödeneğin bulunmadığı da ifade
ediliyor. **SONUÇ: İhalenin usule uygun yapıldığı açıklandı.
13-ULUSAL MARKER TEMİN İHALESİ Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK)
2002-2004′te ihale sürecini başlattı. EPDK önce Ekim 2004′te bir
yeterlilik ilanına çıktı ve denildi ki; “ben bu ihaleyi 1 Ocak 2005′te
bitireceğim ve marker kullanımına başlayacağım”. Bu ilandan sonra, 3
defa yeni teknik ve idari şartlar getirildi. Ve 2 ayda 200 adet
detektör temin etme zorunlulugu getirildi. Tek firmaya yönlendirildi.
O da “John Hogg” adli İngiliz firması. 100 trilyonluk iş. **SONUÇ:
İhale bitirildi. Onaylanma safhasında.
14-SSK’DA İLAÇ YOLSUZLUĞU OLAYI Roche’un, SSK’ya piyasaya sattiginin
2-3 misli fazla fiyatla ilaç verdigi tespit edildi. Bu konuyla ilgili
dava açıldı. Dava sürecinde, SSK’nin 2 üst düzey yöneticisi
tutuklandi. 16 sanikli dava, Istanbul 10 Agir ceza Mahkemesi’nde devam
ediyor. Savcilik iddianamesinde, SSK’nin nasil batirilmaya
çalisildigina yer verildi. Ve Türkiye’nin, ilaç sirketlerine fazladan
6 milyar $ ödedigi ifade edildi.
**SONUÇ: Yargilama devam ediyor.
15-AYCELL-ARIA BİRLEŞMESİ KONUSU İtalya Basbakani Silvio
Berlusconi’nin ricasi üzerine, AYCEEL-ARIA birlesmesinden dogan
AVEA’nin yaklasik 3 milyar $’lif zarari, Hazine’ye yüklendi. Ileri
sürüldügüne göre; ” Başbakan Recep Tayyip Erdogan, Basbakanlik Teftis
Kurulu’nun, kamuyu zarara ugratan ve “hizmet nedeniyle emniyeti
suiistimal suçu” isledigini öne sürülen Aycell yöneticilerinin,
Savciligin soruşturma istemine onay vermedi. Erdogan eski
yöneticilerin uyarilmasina, haksiz edinildigi düsünülen bir paranin
tahsiline onay verdi. Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) Aycell’e
iliskin 2003 yılı raporuna göre, sirkette Genel Müdür, Genel Müdür
Yardımcısı ve Danismanlar’a, “ortalama yasal ücret tavanindan” fazla
ücret baglandi. Bu konuda YDK’nin istegi ile Hazine’ce yapılan
uyarilara ragmen Türk Telekom A.S. ve Aycell yasalara aykiri bu durumu
sürdürdü. Bunun üzerine YDK, “ivedi durum raporu” hazirladi. Bu rapor
üzerine, Basbakanlik Teftis Kurulu soruşturma başlattı. Hazirlanan
raporda, Basbakanlik ve Hazine’nin bagli olduğu Devlet Bakanligi’nin
talimati ve mevzuata aykiri olarak, Aycell yönetiminin yüksek serbest
ücretlere soruşturma asamasinda da yüzde 15 zam verdigi ve bunu
uyguladığı bilgisi yer aldı. Raporda, “Şirket yönetiminde yetkilerine
verilen kamu kaynagini sorumlulukla kullanmayan, bu suretle kamu
zararina yol açan Aycell Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü ve
Yönetim Kurulu Üyeleri’nin durumunun, “hizmet nedeniyle emniyeti
suiistimal” hükümlerine uydugu cihetle haklarinda kamu davasi açilmasi
ve gereğinin takdir ve ifasi için raporun Ankara Cumhuriyet
Bassavciligi’na gönderilmesi istendi. Ancak, Başbakanlığa sunulan bu
onay teklif yazisi, Erdogan tarafindan, “raporun Ankara Cumhuriyet
Bassavciligi’na gönderilmesi” sikki hariç, digerleri “uygun”
görülerek, onaylandi. Oysa, Devlet eski Bakanı Hüsamettin Özkan’i Yüce
Divan’a gönderen olayda da, YDK raporlarina göre, Halkbankasi’ni
zarara ugratan bürokratlarla ilgili olarak Teftis Kurulu’nca
hazirlanan raporun geregi yapılmamış ve bir buçuk yil Özkan’ın
masasında bekletilmişti.
**”SONUÇ:yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi. Aycell ile Aria
kanun çıkartılmak suretiyle birleştirildi.
16-İKTİSAT GAYRİ MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI İktisat Gayri Menkul
Yatırım Ortaklığı şirketi, Güneş Turizm Seyahat A.S.’ye18 milyon 250
bin $’a satılıyor. 30 Aralık 2004′te. Para 4 yıl vadeli ödenecek, bir
açık arttırma yapılmıyor. Güneş Turizm, “Albayraklar Grubu”nun
bünyesinde bir şirket. 31 Aralık 2004′te TMSF bir portföy raporu
hazırlıyor, bağımsız denetim kurulu raporu çıkartıyor. İstanbul ve
Bodrum’da bina,arazi,otel toplam değeri 38 trilyon.( Resmi rapora
göre) 31 Aralık 2004′te kasada 10.9 trilyon nakit var olduğu ifade
ediliyor. Bunu 30 Aralık 2004′te satıyor. Toplam 48 trilyonluk şirket,
25 trilyona satılıyor. 23 trilyon zarar edildiği ifade ediliyor.
**SONUÇ: yapılan işlemin usule uygun olduğu açıklandı.
17-AYCELL-SIEMENS ANLAŞMASI OLAYI Siemens’ten alacağı 10 milyon
Euro’nun tahsili için harekete geçen Aycell, Bakan Binali Yıldırım’ın
engeline takıldı. Aycell, 2001 yılında Siemens ile sözleşme imzaladı.
Ancak, Siemens yükümlülüklerini yerine getirmedi. Konuyu araştıran
Aycell Komisyonu ve Hukukçular, bu nedenle Siemens’in günlük 96 bin
Euro ceza ödemesi gerektiğini belirledi. Miktar artınca, Aycell
alacağını tahsil etmek için girişimlere başladı. Bu aşamada devreye
Bakan Yıldırım girdi. Aycell Yönetimi, apar topar değiştirildi.
Yönetim Kurulu Başkanlığı’na, Bakan Yıldırım’ın Gemi Sanayi A.S.’de
beraber çalıştığı Cahit Paksoy getirildi. Bu sırada Siemens de,
milletvekillerine Aycell hattı karşılığında bedava cep telefonu
dağıttı. Bunun ardından alacaklar rafa kaldırıldı.
**SONUÇ: Konu ile ligimi yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.
18-BAŞBAKANLIK TADİLATI İLE İLGİLİ KONU Başbakanlık Yeni Bina,
Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina’da büyük çaplı
tadilatlar yaptırıldı. Ana Muhalefet Partisi, 3 Kasım seçimlerinin
ardından, 58 ve 59′ncu Hükümetler döneminde, Başbakanlık Yeni Bina,
Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina’da yapılan bu büyük
çaplı tadilatları, TBMM gündemine taşıdı. Ana Muhalefet Partisi,
2003-2004 bütçelerinde bakim-onarım için cüzi ödenekler dışında bu tür
bir tadilat için kaynak ayrılmazken, bu is için hangi kalemden ne
kadar ödenek kullanıldığı ve ihale açılıp açılmadığı sorularının
Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından yanıtlanması için bir soru
önergesi verdi. Verilen soru önergesinde, Erdoğan’a su sorular
yöneltildi:”
-2003-2004 yıllarında yenilenen Başbakanlık Merkez Binası, Başbakanlık
Konutu ve Başbakanlık Yeni Binası’nda yapılan tadilat ve yenileme için
hangi kalemden, ne kadar ödenek ayrılmıştır?
-Bu yenileme ve tadilatlar için ihale açılmış midir? Bu isler hangi
yöntemle verilmiştir? Hangi şirket veya şirketler ne kaderlik bedeller
söz konusu isi üstlenmişlerdir?
-Merkez Bina’nın sil alanı içinde olması sebebiyle yenilenmesi için
Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan izin alinmiş midir?
-İşlemleri Mücahit Aslan mi yaptı? Önergesinde, bu yenileme ve tadilat
işlemlerinin Başbakanlık Danışmanı Mücahit Aslan’ın koordinasyonuyla
yapıldığını öne süren Ana Muhalefet Partisi, Erdoğan’a “Mücahit
Aslan’la cezaevinde birlikte hapis yattınız ve sonrasında Aslan’ı
yanınıza Danışman olarak aldığınız doğru mudur? Doğruysa Aslan’ın
cezaevinde yatma sebebi nedir? diye sordu.
-Ödemeler örtülü ödenekten mi? Yine önergede, yenileme ve tadilat için
müteahhitlere ödemelerin Vakifbank’taki bir hesaptan yapıldığının
belirtildiği de ifade edilerek, “Bu hesap hangi hesaptır? Bu islerle
ilgili tutarla örtülü ödenekten mi yapılmıştır?
**“SONUÇ: Bu konuyla ilgili bugüne kadar bir açıklama yapılmadı.
19- EMLAK GAYRİ MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI Emlak Gayri Menkul
Yatırım Ortaklığı (GYO) A.S.’nine, 2003-2004 yıllarında
gerçekleştirdiği kat karşılığı arsa projelerinde, 1.1 milyar YTL
(katrilyon lira) tutarındaki kamusal servetin müteahhit firmalara
“örtülü kazanç” seklinde aktarıldığı ileri sürüldü. TOKI’ YE ait Emlak
GYO’nun projeleriyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu ile SPK’nin
ortak soruşturma yapması istendi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu
(YDK), 2003-2004 yıllarında ihale edilen ve inşaatı devam eden yedi
projeyle ilgili özel inceleme raporu hazırladı. Besi İstanbul
Atasehir’de, ikisi de İzmir Mavisehir ve İstanbul Yukarı Dudulu
Köyü’ndeki projelerde, Emlak GYO’nun arsalarının gerçek değerinin
altında gösterildiği, müteahhitler tarafından yüklenilen inşaat
maliyetlerinin ise şişirildiği ileri sürüldü. SONUÇ: Konu ile ligimi
yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.
20-KAYSERİ ELEKTRİK DAĞITIM ŞIRKETİ KATKI PAYI KESİNTİSİ OLAYI Kayseri
Elektrik A.S.’de, %10′luk enerji fonu katkı payı kesintisi Enerji
Bakanı Hilmi Gülercin oluruyla %1′e indiriliyor. Oysa Bakanlık Teftiş
Kurulu’nun bu şirkete açtığı davadan 74 trilyonluk alacağı var.
2002′den beri devam ediyor. Sadece böyle bir şey Bakanlığın aleyhine
yıllık 20 trilyonluk bir fondan vazgeçme anlamına geliyor. Söz konusu
firmanın daha önce Genel Müdürlüğü’nü yapmış olan ve halen AKP Kayseri
Milletvekili olan Taner Yıldız’ın, bu kararda etkisinin olup olmadığı
merak ediliyor.
SONUÇ:Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.
21-BİNGÖL DEPREM KONUTLARI OLAYI Bingöl’de Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı’nca 2016 konut insaf ediliyor. Tanesini 38 milyardan
yaptırıyorlar. TOBB de ayni yerde ve ayni projeyle 480 konut
yaptırıyor ve ayni konutu 30 milyara mal ediyor. 1 konutta 8 milyar
fark ediyor. Toplam TOKI, 12 trilyon fazla ödemede bulunuyor.
Başbakan’ın da katıldığı görkemli törenle teslim edilen konutların
daha içine girmeden çürüdüğü ileri sürülüyor.
SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.
22-TEKEL TOKAT SİGARA FABRİKASI MAKİNA İHALESİ Tekel, 10 Haziran 2004
tarihinde Tokat Sigara Fabrikası’na, sert paket kutulu sigara
paketleme makineleri alimi için ihale açıyor. Ve sözleşme
şartnamesinde “makinelerin kullanılmamış ve yeni olması koşulu”
bulunuyor.13 milyon 840 bin Euro’ya malalan makinelerin bazılarının
yeni, bazılarının da kullanılmış olduğu anlaşılıyor. Tekel’e tanesi,
1,7 milyon Euro’ya satılan bu makineler, Beyaz Rusya’ya 570 bin
Euro’ya satılmış. Bu fark edilince AKP, Meclis’e Torba Yasası ile bir
madde getiriyor. Tekel tarafından ithal edilen kullanılmış
makinelerin, satın alınmasına izin verilmesi öngörülüyor. Bu isi
örtbas etmek için, Tekel ile ilgili maddenin yürürlük tarihi ihale
öncesine çekiliyor. Böylelikle, yaklaşık 24 trilyonluk kullanılmış mal
satan İspanyol Firması’ndan alınan makineler, aklanmış hale getirilmek
isteniyor.
SONUÇ:Tekel’in bu ihalesi, “Tütün,Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler
Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK)” ca iptal ediliyor. Tekel Yönetim
Kurulu da, makinelerin iade edilmesi kararını alıyor. Ancak, konu ile
ilgili tazminatların miktarı ve bunun sorumlularının kimler olduğu
konusu, henüz sorusturulmus değil.
23-HUMMER CİP’Lİ 9.8 TRİLYONLUK İHALE OLAYI Adalet Bakanı Cemil
Çiçek’in oğlunun düğününe, Milli Eğitim Bakanı’nın esi Şahsenem
Çelik’le birlikte, Hammer Cip’le giden Melek İpek’in ortak olduğu
şirketin, okullarda dağıtılan bedava kitap kampanyasına katıldığı ve
bedava kitap ihalesine katılıp, 9.8 trilyonluk ihale aldığı ifade
ediliyor.
SONUÇ:Konu ile ilgili yapılan açıklama, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.
24-ULAŞTIRMA BAKANI’NIN OĞLUNUN GEMİ KİRALAMA OLAYI Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırım’ın 24 yasındaki oğlu Erkan Yıldırım, ihalesiz olarak
Ankara Feribotu’nu alıyor. Santur isimli şirket almış oluyor. Bu
feribotun, günlüğü en az 15 bin $’dan kiralanması gerekirken, 9 bin
$’a kiralandığı ifade ediliyor. Burada önemli bir konu da, Çeşme-
Bindisi arasında Devlet, Samsun Feribotu’nu isletiyor. Madem bu hat is
yapıyor da, Devlet 2 feribotu neden isletmiyor? Ankara Feribotu ucuza
kiralandığı için, bilet fiyatlarında indirim yapılıyor. Ankara
Feribotu, 740 yolcu ile Çeşme’ye gelirken, Samsun Feribotu 400 yolcuda
kalıyor.
SONUÇ: Konu ile ilgili Ulaştırma Bakanı’nın yaptığı açıklamalar,
kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.
25-İZMİR SORU KİTAPÇIĞI İHALESİ OLAYI İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü,
seviye tespit sınavı soru kitapçığı için, 320 bin öğrencinin durumunu
belirlemek üzere, ihale açıyor. İhale; öğrenci basına 265 bin lira
teklif veren firma yerine, 470 bin lira teklif veren, Bayındırlık
Bakanı Zeki Ergezen’in kardeşi Ömer Faruk Ergezen’e ait “Sarakuska”
adli şirkete veriliyor. İhalenin teknik şartnamesinde yer alan
“kesinleşmiş SSK ve vergi borcu bulunmadığına dair belge istendiği”
maddesiyle ilgili evrak, 14 Aralık’ta Milli Eğitim Müdürlüğü’ne
geliyor. Ancak, 13 Aralık’ta sözleşme imzalanıyor. 120 milyarlık bir
is. SONUÇ:Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.
26-THY 36 AİRBUS UÇAK ALIMI KONUSU THY’nin, Özelleştirme kapsamında
iken halka arzı, %51′den fazlası amaçlandığı halde THY’nin uçak
alimini, özelleştirilmeden sonra gerçekleştirilmesi beklenirdi. THY,
Mayıs 2004 tarihine kadar Kamu İhale Yasası’na tabii idi. Çıkartılan
bir yasa ile THY uçak alımlarını, İhale Yasası’na tabi olmadan
gerçekleştirilmesi imkan dahiline getirildi. THY Genel Müdürü,
uçaklara 1,5- 2 milyar $’lif bir ödeme yapılabileceğini söylemişti.
AirBus ise, rakamın 3 milyar $’i geçecegini açıkladı. Uçakların kaç
liraya alındığını, başka firmalarla bir görüşme yapılıp, fiyat istenip
istenmediği açıklanmıyor.
SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan resmi açıklamalar,kamuoyunu tatmin etmemiştir.
27- BOTAŞ’IN FERNAS ŞİRKETİ’NE İHALESİZ 24,5 MİLYON $’LIK İŞ VERİLMESİ
OLAYI Fernas şirketi, CHP’den Akü’ye geçen Batman Milletvekili Mehmet
Nezir NASIROGLU’nun kuzenine ait. İhalesiz is sözleşmesini BOTAS
yapıyor. BOTAS Genel Müdürü; ” İsi yapsa da, yapmasa da Fernas
şirketi’nin 24,5 milyon $ ödeyeceğini ve bunun doğru bir karar
olduğunu ” savunuyor.
SONUÇ: yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.
28- MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 62 İLKÖĞRETİM OKULU İHALE OLAYI Konuyla
ilgili Ana Muhalefet Partisi, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK
hakkında soruşturma önergesi veriyor ve bizzat Başbakan Recep Tayip
Erdoğan’ın talimatıyla, AKP Grubu çoğunluğu ile soruşturma açılmasını
reddediyor. Bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı (Yatırımlar ve
Tesisler Daire Başkanlığı), 07.06.2004 tarihinde, İstanbul Menkul
Kıymetler Borsası’nın (IMKB) 8 yıllık Temel Eğitimi desteklemek
amacıyla, kendi kaynaklarından sağladığı 500 trilyon liralık kaynak
ile, 44 farklı ilde toplam, 958 bin 166 metre karelik, 135 adet
ilköğretim okulu inşaatı ile ilgili bir paket içinde 62 adet ihaleyi
yaptı… Akabinde, Bakanlık değerlendirmesini tamamlayarak sonuçları
ihaleyi kazananlara bildirdi… Bir taraftan, farklı illerde, ayni sınıf
ve standartta inşaatlar için çok farklı fiyatlar onaylanırken; diğer
taraftan ayni ihalede teklif edilen en düşük fiyatlar gözerdi edilmiş,
kabul edilen teklifler, daima ortalamanın üstünde fiyat veren
firmalara ait olmuştur… En düşük fiyatlı teklif, BIRINCI sıra olmak ve
tüm tekliflerin küçükten büyüğe sıralanması halinde, toplam 62 ihale
içinde, örneğin, “en ucuz teklif sıralamasında” BIRINCI, IKINCI ve
ÜÇÜNCÜ firmalara HIÇ IHALE VERILMEMISTIR…
* Sonuç olarak; Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, EN YÜKSEK
TEKLIFLERI ONAYLAYARAK, (KDV hariç) 86 trilyon 291 milyar liraya kadar
bir Kamu kaynağı kaybına yol açacak işlemlere göz yummakta hiç bir
sakınca görmemiştir.
– M.E.B.’nine ONAYLADIGI Fiyatlarla İhale toplamı.. 379.944 milyar TL.
-M.E.Banin REDDETTİĞİ, En düşük Fiyatlarla İhale toplamı 293.653 Milyar TL.
-Kamu kaynağı KAYBI………………..: 86 trilyon 291 milyar TL.
-KDV dahil, Kamu kaynağı KAYBI.. : 101 trilyon 823 milyar TL.
SONUÇ: Resmi açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.
29- 2. BEYAZ ENERJİ YOLSUZLUĞU OLAYI Enerji davasında 3 AKP’li var.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Enerji Bakanlığı’ndaki ihale
yolsuzluklarıyla ilgili dava açtı. İddianamede, 18 sanık, “çete
kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet”le suçlanıyor. İddianamede
ayrıca, işadamı İbrahim Selçuk’un AKP Genel Sekreter’i Idris Nadim
Şahin’le görüşerek, Bakanlığın Teftiş Kurulu’nu etkilemek için, baskı
yaptığı da yer aldı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan’in
hazırladığı iddianamede, sanıklarla ilgili ulaşılan sonuçlar söyle yer
aldı: ” İbrahim Selçuk’un, Enerji Bakanlığı’nda aldığı siyasi güç ve
çeşitli yöntemlerle oluşturduğu baskı, şiddet ve tehdit sonucu çıkar
amaçlı suç örgütü oluşturduğu, bu örgütü yönettiği, örgüt adına
faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır. Bu faaliyetler doğrultusunda
Bakanlığa bağlı anonim şirketler tarafından çıkarılan tüm ihalelerle
ilgilendiği, ihaleleri kendi şirketi Ezgi adına almasa dahi, şirket
sahibi diğer sanıklar adına alınması için, yoğun çaba sarfettigi, bu
amaçla ihalelerin ertelenmesini, şartnamelerin değiştirilmesini temine
yönelik faaliyetlerde bulunduğu ortaya çıkmıştır.” İddianamede,
işadamı İbrahim Selçuk’un, AKP Ağrı Milletvekili Cemal Kaya ile olan
telefon görüşmelerine vurgu yapıldı. Kaya’nın, Selçuk’u arayarak esi
üzerine kayıtlı Aram Şirketi’ne, EÜAS’dan ihale alma girişiminde
bulunduğunun anlatıldığı iddianamede, “Bu amaçla Karga mis, Özlüce ve
Urca ihaleleri ile ilgili ayrıntılı görüşmeler yaptıkları, bu
görüşmelerde sanık Selçuk’un, Milletvekili Cemal Kaya’ya yapması
gereken kırımları dahi söylediği, Cemal Kaya’nın teklif edilen bazı
ihaleleri küçük bularak, kendisine daha büyük ihaleler vermesini
istediği ifade edildi. İddianamede, Selçuk’un, müfettişlerce
hazırlanan teftiş dosyasının Adliye’ye intikal ettirilmemesi için
Teftiş Kurulu Başkanı Cevdet Malkoç’a baskı yapması için, AKP Genel
Sekreteri Idris Nadim Şahin’le görüştüğü ve Malkoç’a Şahin
aracılığıyla baskı yapıldığı dosyanın halen Teftiş Kurulu’nda
incelendiği kaydedildi. SONUÇ: Yargılama devam ediyor. CHP’den Akü’ye
geçen ve iddianamede suçlanan Ağrı Milletvekili Cemal Kaya,
Milletvekilliği’nden istifa etti. AKP Genel Sekreteri Idris Nadim
Şahin ile ilgili herhangi bir fezleke düzenlenmedi.
30-JOKEY KULÜBÜ’NDEN SHÇEK PAYININ ALINMAMASI OLAYI Türkiye Jokey
Kulübü, at yarışları hasılatından %1′lik payın, SHÇEK’ alınmamasının
engellenmesi olayı. SHÇEK Kuruluş Yasası’nın 18.maddesinin h bendine
göre, “kanuna göre şans oyunları tertip eden kurumların, hasılattan
%1′lik payın SHÇEK’ verilmesi” gerekir. Türkiye Jokey Kulübü, bu
parayı ödememiş ve Tarım Bakanlığı’nı mahkemeye vermiştir. Ankara 6.
İdare Mahkemesi, SHÇEK lehine karar vermiş ve bu kararın uygulanmaya
konulması beklenirken, Devlet Bakanı Gül dal Akait, özel bir avukatlık
bürosunun talebi doğrultusunda, yasaya aykırı işlem yapılması
talimatını veriyor. Bu özel avukatlık bürosunun ortaklarından
birisinin Murat Aksu olduğu ve babasının da, İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu olduğu anlaşılıyor. Kanunu uygulamayan Tarım ve Köy
isleri Bakanı Sami Güçlü ile görevini kötüye kullandığı için Devlet
Bakanı Gül dal Akait için, Ana Muhalefet Partisi tarafından soruşturma
açılması isteniyor. Fakat, Meclis’te AKP Grubu’nun çoğunluğu
tarafından reddediliyor.
SONUÇ: Konuyla ilgili yapılan resmi açıklamalar, kamuoyunu tatmin etmemiştir.
31- MALİYE BAKANI’NIN OĞLUNUN MISIR İTHALİ OLAYI Maliye Bakanı Kemal
Unakitan’in oğlu, Gümrük Vergisi % 70′e çıkmadan hemen önce, 4 bin ton
çerezlik mısır ithal ediyor. Ve ithalden sonra, Gümrük Vergisi miktarı
yükseltiliyor. Maliye Bakanı, konu ile ilgili yaptığı açıklamada
“oğlum o mısırları, tavuklarına yedirecek” diye ilginç bir
görüşsergiliyor. İfade edidigine göre, 4 bin mısırla bir yıl boyunca
175
bin tavuğun beslenmesi söz konusudur. Ve bu miktarda bir tavuğun da
olmadığı ileri sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, mısır
ithalinden 360 milyar kar elde edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, 17
Nisan 2003′te mısır İthali’nde Gümrük Vergisi %20′ye indiriliyor. 15
Temmuz 2003′te 4400 ton ADB menselli mısır ithal kontrol belgesi
alıyor ve 4 Ağustos 2003′te 4000 ton mısır ithal ediliyor ve Gümrük
Vergisi hemen bu ithalden sonra yükseltiliyor. 8 Ağustos 2003
tarihinde % 45′e yükseltiliyor. Daha sonra da söz konusu vergi, % 70′e
yükseltilmiştir.
SONUÇ: Maliye Bakanı’nın açıklamaları kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.
32- MALİYE BAKANI’NIN KAÇAK VİLLASI VE RESMİ MÜHÜRLERIN SÖKÜLMESİ
OLAYI Üsküdar Belediyesi’nin 3 kez mühürlenmesine rağmen, mührü
kırarak oturduğu viladin bahçesine bir de kaçak villa inşa eden
Unakıtan, depreme dayanıklı bina yaptırmak için belediyeye
başvurunca,kaçak villanin hikayesi de ortaya döküldü. Kaçak villanın
şikayet
konusu olması üzerine, İçişleri Bakanlığı Başmüfettişi Şahin
Demir,olayı incelemeye başladı. Bir gün sonra Üsküdar Belediyesi, bir
gazeteye villanın yıkılması için ilan verdi. Gerekçe olarak da, evin
bulunamadığı belirtildi. Yıkım için verilen ihale ilanına başvuran
kimse de çıkmadı. Demir, raporunda önemli ifadelere yer verdi.Raporda,
“Belediye Başkanı, bu olayda görevini kötüye kullanarak,
adeta ruhsatsız inşaatın bitirilmesi için gayret göstermiştir.
İnşaat,kalitesi ve mevkii açısından son derece rantı yüksek bir halde
tamamlanmıştır. Bu durum da dikkate alındığında kaçak yapının
tamamlanmasında ilgililer ile inşaat sahibi (Kemal Unakitan) arasında
yasal olmayan ilişkilerin olabileceğini akla getirmektedir”
denildi.SONUÇ: Maliye Bakanı, oğlu ve kızının villalarının kaçak
olduğunu;
ancak Belediye’nin kendisine düsen hizmetleri yerine getirmediği için
kaçak duruma düştüklerini açıkladı.
33- TÜPRAŞ İHALE OLAYI 2004 yılında 15 milyar $ cirosu bulunan ve 500
milyon $ net kar eden TÜPRAS’in, Zorlu Grubu ve Rus TAF-NEFT
Konsorsiyumu’nun iptal edilen satışında, değeri 1,3 milyar $
idi.Bilahare TÜPRAS’in % 14.7’si 446 milyar $’a satılıyor. Bu durumda
TÜPRAS’in bu fiyattan hesap edildiğinde, toplam piyasa değeri yaklaşık
3 milyar $ ediyor. Yani ayni TÜPRAS’in çok kısa bir süre içerisinde,
fiyatı ortalama % 50 artmış oluyor . ve halen TÜPRAS, AKP iktidarı
tarafından satılmaya devam edilen bir kurum olarak ortada duruyor.
TÜPRAS gibi, stratejik bir kurulusun, yangından mal kaçırır gibi
satılmaya çalışılmasının amacının ne olduğunu ve eğer mahkeme yapılan
satışı iptal etmeseydi, meydana gelen yaklaşık 1,5 milyar $’lif
zararın sorumluluğunun kimlere ait olacağı merak edilmektedir. SONUÇ:
İktidardan, kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
34- ÇORLU MOTİF TEKSTİL A.Ş.’NİN TPAO’YA BORCU KONUSU Çorlu’daki Motif
Tekstil San.Tic.A.S., TPAO’dan doğalgaz alıyor. Borcu 1,5 trilyonu
asıyor ve ödeme yapmıyor. Bunun üzerine TPAO, doğalgazı kesiyor ve söz
konusu firmayı icraya veriyor. İddiaya göre, Başbakan Recep Tayip
Erdoğan devreye giriyor. Verdiği talimatla gaz tekrar bağlanıyor. Ve
konu resmi yazışmalara da yansıyor. Merak edilen hususlar şunlar;
-TPAO’ya 1,5 trilyon borç takan ve hakkında icra işlemleri başlatılan
bu firmaya, gazin bağlanması konusundaki emir, bizzat Başbakan
tarafından verildi mi? Verilmişse sebebi nedir? -firmanın sahipleri
kimlerdir? Bunların Başbakan’la ve AKP ile bir siyasi yakınlığı var
midir? firmanın sahipleri, Başbakan’a nasıl ve kimleri aracı koyarak
ulaşmışlardır? -Söz konusu firmanın borcunun daha sonra 3 trilyona
yükseldiği söyleniyor. Bu doğru mudur?Söz konusu olan firmanın,
TPAO’ya olan borcunu ödemeden kapandığı ileri sürülüyor. Bu gerçek
ise, Devlet burada ne kadar zarara uğramıştır? V e bunun sorumluları
kimlerdir? eğer Başbakan bir talimat vermemişse, Basbakan’nin ismini
kullanıp belge düzenleyenlerle ilgili bir soruşturma açilmismidir?
SONUÇ: Konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
35- TOKİ’DEN BAKAN KARDEŞİ’NİN İHALE ALMASI OLAYI TOKI 24 Mart 2004′te
toplam bedeli 1 trilyon 580 milyar lira olan İstanbul Halkalı 3.Etap
Konut Projesi’nin sosyal donatı, alt yapı ve çevre düzenlemesi isi
için ihaleye çıktı. İhaleyi Ticaret Sicil Kayıtları’nda Fatih Demir
yürek ve Dede Sahbudak’in ortak gözüktüğü Demars İnşaat şirketi %31,69
fiyat kirimi yaparak kazandı. 8 Ekim 2004′te teslim edilmek
koşulu ile 7 Mayıs 2004′te şirket ile sözleşme imzalandı. Ancak,teslim
tarihi geçmesine rağmen is tamamlanamadı. İhaleyi kazanan
Demars İnşaat’ın kağıt üzerinde gözükmemesine rağmen, asil sahibinin
Ömer Faruk Ergezen olduğu ifade edildi. Ömer Faruk Ergezen’in, geçen
hafta görevden alınan Bayındırlık Bakanı’nın Zeki Ergezen’in
kardeşi’nin olduğu ve kardeş Ergezen’in TOKI’nin yani sıra Adalet
Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’ndan da ihaleler aldığı ileri
sürülüyor. İfade edilen Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen’in
kardeşinin ihalelerde kayrıldığı seklindedir. Geçen hafta görevden
alınan Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen, Milliyet Gazetesi’nden
Safiha Çolak’a yaptığı açıklamada; ” Ye yiyen Bakan’ı görevden
alırlar, ye da yedirmeyeni ” demişti. Ulaştırma Eski Bakanı Yasar
Topçu, Zeki Ergezen’in Bakanlığı döneminde kendisine geldiği ve
kardeşi için kendisinden ihale istediğini de açıklamıştı.
SONUÇ: Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmamıştır.
36- DATA TEKNİK ŞİRKETİ’NİN İHALE ALIMLARI OLAYI Ülker Grubu
Şirketleri’nden Data-Teknik Bilgisayar’a, bazı kamu ihalelerinin
usulsüz olarak verildiği ileri sürülmektedir. PTT Genel Müdürlüğü’nün
otomasyonu için 3 bin, büro için de bin olmak üzere toplam 4 bin adet
bilgisayar Data-Teknik Bilgisayar kazandığı, PTT’nin bu bilgisayarlar
karşılığında Data-Teknik’e 4 trilyon 348 milyar ödeyeceği ve
Data-Teknik’in30 Eylül 2004′te başlamak üzere 4 yıl içinde söz konusu
sözleşme süreci içinde teslim edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Ayni
şirketin Adalet Bakanlığı’nın 20,5 trilyon lira bedelli teknik donanım
ihalesini kazandığı ve Türk Telecom’a ADLS kurulumu ve servis desteği
ihalesini yine Data-Teknik tarafından kazanıldığı ve ayrıca Adalet
Bakanlığı’nın UYA kapsamında Mahkeme Kalemleri’ne dağıtılmak üzere 10
bin masa üzeri bilgisayar, Hakim ve Savcilar’a verilmek üzere 8 bin
diz üstü bilgisayar temini isini de üstlendiği ifade edilmiştir. İleri
sürüldüğüne göre, Ülker mamullerinin dağıtım ve pazarlamasını yapan
şirkette Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın da bir müddet öncesine kadar
ortak olduğu, bu nedenle söz konusu ihalelerde belirtilen firmanın
kayirildigi ileri sürülmektedir. SONUÇ: Konu ile ilgili herhangi bir
soruşturma ve açıklama bugüne kadar yapılmamıştır.
37- EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİYİM İHALESİ İçişleri Bakanlığı’nın
açtığı, toplam 22,8 trilyonluk ihalenin büyük bir bölümü Albayrak
Turizm İnşaat A.S.’nine aldığı ve 12 trilyon 680 milyar liraya 200 bin
adet polis monte dikimi isini, SIYASI NEDENLERLE söz konusu firmaya
verildiği ileri sürülmektedir. Yine, Sümer Holding A.S.’ye ait TÜMOSAN
ihalesini de Albayraklar Şirketleri’ne bağlı ALÇELIK yapı Is.A.Senin
aldığı ve bu ihalenin de sorusturulmasi gerektiği ifade edilmiştir.
SONUÇ: Bu ihalelerle ilgili herhangi bir soruşturma ve açıklama yapılmamıştır.
38- TOKİ’NİN 280 TRİLYONU ASYA FİNANS’A YATIRMASI KONUSU Toplu Konut
İdaresi’nin (TOKI) Bütçe Yasası’ndaki “kamu kurumları, kaynaklarını
kamu bankalarında tutar” ilkesini çiğneyerek, 280 trilyon lirasını
özel finans kurumu (ÖFK) Asya Finans’ta tuttuğu belirlendi. Faizsiz
bankacılık yapan Asya Finans ilişkisiyle ilgili belge ve
dokümanlarında üzerine “gizli” damgası vurularak, Erdoğan’a iletildiği
öğrenildi.
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) TOKI faaliyetleriyle
ilgili raporunda, kurum yönetiminin “kamu zararına neden olduğu”
sonucuna varildi. Birçok konunun “iz bırakılarak” ifade edildiği ana
raporun ekinde, İstanbul ve Ankara’da özel firmalarla ortak inşa
edilen toplu konutlara “özel inceleme raporunda” yer verildi.
TOKI,hızlı toplu konut üretimi amaçlı projelerde “gelir paylaşımı
modeli”
Nis esas aldı. İstanbul Halkalı, Ataköy, Ümraniye ve
Kozyatagi’nda,Ankara Eryaman’da gerçekleştirilen 10 bine yakın konut
üretilmesini
amaçlayan 10 proje için açılan ihalelerde firmalar, tekliflerini
“idareye bırakacakları paylar” üzerinden hazırladı. İhaleler
sonuçlandığında, geçmiş yıllarda yüzde 50′nin üzerindeki “TOKI
paylarının” yüzde 25-30 civarına çekildiği ortaya çıktı. Bir firmadan
gelen istek üzerine, sözleşmelerin “satış hasılatını kullanma
yöntemini” düzenleyen hükmünde değişiklik yapıldı.”Yüklenici,
İdare’nin uygun göreceği bir bankada İdare adına TL hesabi açacaktır”
seklindeki hüküm “bir bankada veya bir özel finans kurumunda hesap
açılacaktır” seklinde değiştirildi. Böylece, satış hasılatının Asya
Finans’ta tutulmasının yolu açıldı. Hukuk Müşavirliği ile İdari Mali
İsler Dairesi’nin karsı çıkması sonuç vermedi. TOKI Başkan Vekili
Erdoğan Bayraktar ise, yaptığı açıklamada, ÖFK’lara yatırılan paranın
kuruma ait olmadığını belirterek, “O para bizim paramız değil.
Müteahhitlere “paranızı oraya yatırmayın” diyemeyiz” demişti. YDK,
kurum parasının bir ÖFK’ da tutulmasının, kamu kurumlarının bütün
kaynaklarını kamu bankalarında tutulmasını (kamu haznedarlığı) öngören
Bütçe Yasası’nın 10.maddesi’ne uygun olup olmadığının belirlenmesini,
durumun soruşturma konusu yapılabileceğini ifade etti. Bütçedeki kamu
haznedarlığı hükmü, istisnai uygulamalar için Başbakan’ın iznini şart
koşuyor. TOKI’nin ise, Asya Finans’ta hesap açmak için izin de
almadığı belirlendi.
SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
39- – THY’DA E-POSTA VE İHALELER KONUSU THY’nin, çeşitli alim ve
hizmetlere ilişkin yapmakta olduğu ihalelerin, Kamu İhale Yasası
uygulamaları dışında, ilginç metotlarla yapıldığı ifade
edilmektedir.bazı ihalelerin gerçekleşmeden önce, THY Yönetim Kurulu
Başkan Vekili
Hamdı Topçu tarafından bazı işadamları, bazı kamu görevlileri, bazı
gazeteciler, bazı milletvekillerine ihale bilgileri içeren e-postalar
gönderdiği ifade ediliyor. Konu KIT Komisyonu’nda THY hesapları
incelenirken gündeme getiriliyor. AKP’LI Hemze Albayrak, Hamdı
Topu’nun E-posta adresinden 40 kişiye gönderilen ve THY tarafından 19
Nisan-25 Mayıs 2004 tarihleri arasında açılan ihalelerle ilgili
bilgileri içeren notları dağıttığı, buna mukabil THY Yönetim Kurulu
Başkanı Candan Karlitekin’in “Bütün ihaleler davul zurna ile ihale
edilir. Bütün ihale duyurularını elimizden geldiğince ese dosta
gönderiyoruz. Böylece varsa ihale mafyasının kafasını kırıyoruz” diye
açıklama yaptığı ifade edilmektedir. Cevabi aranan sorular şunlardır:”
Bu 40 özel kişi kimlerdir? Bunlar, bunların yakınları veya bunların
aracılık yaptığı yakınları THY’nin açtığı ihalelere girmismidir?
Girmişlerse ihale almışlar midir? THY ile bağları naladır? Hangi
ölçülere dayanarak bu40 özel kişiye E-posta göndermişlerdir? İhale
süreci Internet sitesinde neden yer almamıştır? E-posta
gönderilenlerin arasında AKP yakınlığı ile bilinen bir gazetenin
Ankara Temsilcisi de var midir? Ve yine cevap aranılan bir diğer soru;
Kıt Komisyonu’nda AKP’li bir milletvekili, E-posta ile bildirilen
halelerin araştırılması için önerge veriyor ve bu önerge diğer
AKP’lilerin oyları ile reddediliyor. Neden? “SONUÇ: Hükümetten konu
ile ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır.
40- TCDD İSKENDERUN LİMAN BAKIM – ONARIM İHALESİ İskenderun Limanı
sınırları içindeki yaklaşık 11 bin 16 m2′lik kizaklama tesisinin,
ilave yatırımlar ile mevcut amacına uygun islerde ve tersane nitelikli
olarak kullanılmasına yönelik 1 Nisan 2004 tarihinde yapılan ihaleyi,
TESKO Endüstriyel isimli firma aldı ve tesis 30 yıllığına bu firmaya
kiralandı. TCDD ile TESKO Endüstriyel arasında yapılan
yap-islet-devret sözleşmesine göre, sözleşmeyi takip eden ilk 6 aylık
sürede, firmanın aylık kira bedeli olarak 4.7 milyar lira ödemesi ve
bu süre zarfında Liman’a 1 trilyonluk yatırım yapması karar altına
alindi. TCDD’ye ait kilavuzlama hizmeti veren deniz araçlarının bakim
onarım hizmetlerini eskiden kendi personeli ile gören TCDD, bu
hizmetin TESK O’YA devredilmesinin ardından ilk 6 ayda firmaya 1
trilyon 200 milyar lira ödedi. Buna karşılık firma TCDD’ye ilk 6 ayda
kira bedeli olarak toplam 28.2 milyar lira ödedi. TESK O’NUN en büyük
ortağı Sadık Bal, Reha Denizciliğin de ortakları arasında yer alan bir
isim. Reha Denizcilik, TCDD İzmir Limanı yıllık 70 milyon $’lif
yükleme boşaltma isini ihalesiz olarak, 30 yıllığına alan 2 şirketten
birisidir. TCDD İzmir Limanı olayında, AKP Eski Bakırköy İlçe
Başkanı’nın da isminin yer almış olması dikkat çekmektedir.
İskenderun’daki ihaleye sadece TESK O’NUN teklif verdiği ve 6 aylık
süre içinde tesislere 1 trilyon liralık yatırım yapma sözü vererek isi
aldığı, ama buna mukabil söz konusu süre içerisinde bu yatırımın
yapılmadığı öne sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, TCDD’nin
denize girişi bile sakıncalı bulunan, 30-40 yıllık ekipmanlarını
kullanmaya devam eden TESK O’YA yatırım yapacağı için kirada da
kolaylık sağlandı. Tesisin 23 milyar lira olarak belirlenen kira
bedeli, 6 aylık süre için 4.7 milyara düşürüldü.
**SONUÇ: TCDD, konu ile ilgili yaptığı açıklamada yapılan işlemlerin
usule uygun olduğunu bildirdi.
41- ÖZÜRLÜLER İDARESI’NIN KİTAP İHALESİ KONUSU Özürlüler İdaresi
Başkanlığı “İşlevsellik ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırılması”
baslıklı bir kitap hazırlıyor. Nehir Yayınevi ihaleyi alıyor. Ve
21.12.2004 tarih ve 821672 numaralı fatura ile 12 milyar 750 milyon
liralık faturayı, ÖIB’den tahsil ediyor. ÖIB’nin Başkan Vekili’nin
Mehmet Aksoy olduğu, kitabin basımı için olur verenin de, ayni ismin
bulunduğu, Aksoy’un “AB Sürecinde Özürlüler Politikası” ve “Geleneksel
Sonrası Toplum Üzerine” isimli kitapların, yayınlanmış olduğu
basımevinin “açı kitaplar” olduğu ve ÖIB’den ihale alan Nehir
Yayıncılık ile açı Kitaplar firmasının, ikisinin de adresinin “Ankara
Cad. Vilayetler Han Cagaloglu-İstanbul” da bulunduğu ileri sürülüyor
ve yine iddia edildiğine göre, söz konusu yayınevinin eski ortakları
arasında, Devlet Bakanı Besin Atalar bulunmaktadır. İddiaya göre, ÖIB
söz konusu Bakanın eski yayınevini ihalelerde kollamaktadır.
**SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir soruşturma ve
açıklama yapılmamıştır.
42- ENERJİ BAKANLIĞI AVUKATLIK BÜROSU SÖZLEŞME KONUSU Enerji
Bakanlığı’nın bünyesinde güçlü bir hukuk müşavirliği ve çok sayıda
resmi avukatları bulunduğu halde, Enerji Bakanlığı’nın dava
takipleriyle ilgili olarak bir özel hukuk bürosu ile avukatlık
sözleşmesi imzaladığı ifade edilmektedir. Coşar Hukuk Bürosu’nun, bu
anlaşma gereği, ÇEAS,KEPEZ davasını 1 trilyon 262 milyar lira vekalet
ücreti ile almış olduğu ifade edilmektedir. Bakanlığın söz konusu
büroya, konu ile ilgili olarak 631 milyar ödemede bulunduğu
anlaşılıyor. Coşar Hukuk Bürosu’nun sahibinin Av.Aydın Coşar olduğu ve
Başbakan Erdoğan’ın Danışmanı ve AKP Kurucuları’ndan Cüneyt Zapsu’nun
da ayni zamanda avukatlığını yaptığı ifade edilmektedir.
SONUÇ: Konuyla ilgili Enerji Bakanlığı’ndan kamuoyunu tatmin edici bir
açıklamada bulunulmamıştır.
43- MALİYE BAKANI’NIN BEYKOZ’DAKİ ORMAN ARAZİSI KONUSU Maliye Bakanı
Unakitan’in, Beykoz Çavusbasindaki biri 34 dönüm, diğeri 17 dönüm
olmak üzere toplam 51 dönüm, 2 B orman arazisini zilyetle üzerine
geçirdiği ifade edilmektedir. Bugünkü parasal değerinin 10 milyon $
olduğu ve tapusunun bulunmadığı bu arazinin, Başbakan Erdoğan’ın
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, 16 Haziran
1997′de zilyetle aldığı söylenmektedir. TBMM Yolsuzlukları Araştırma
Komisyonu, raporunda “Orman arazileri, rant grupları ve arazi
mafyaları tarafından parsellenerek, köy el senetleriyle, orman
köylüsüyle hiç ilgisi olmayanlara satılıyor” denilmiş idi. Bilindiği
gibi AKP iktidarı, 2B orman arazileri satışlarını kolaylaştıran bir
yasa çıkartmış ve kanun Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla veto
edilmişti. Kanunun yeniden çıkması halinde Unakitan’in söz konusu
orman arazisinin de tapu alınır hale getirileceği ifade edilmiştir.
SONUÇ: Maliye Bakanı’nın konu ile ilgili açıklamaları kamuoyunu tatmin
etmemiştir. Ve iktidar 2B orman arazileri ile ilgili yasayı çıkartma
gayretlerini sürdürmektedir.
44- SSK FAKTÖR-8 VE SU İHALESİ Hemofili hastalarının kanamalarını
durdurmak için kullanılan Faktör-8 ilacının ve suyunun birlikte
satılması gerekirken, SSK’ya ayrı ayrı satıldığı ve bu şekilde Kurumun
3 trilyona zarara uğratıldığı iddia ediliyor. SSK’nın İstanbul satın
Alma Müdürlüğü aracılığıyla, 22 Aralık 2003′te açılan ve SSK Yönetim
Kurulu’nun 23 Ocak 2004′te onayladığı, KDV hariç 78 trilyon liralık
ilaç ihalesinde Faktör-8 ilaç alımlarında usulsüzlük yapıldığı ifade
edilmektedir. KDV hariç toplam 8 trilyon liralık Faktör-8 alimi
ihalesinin şartnamesinde garip bir şekilde Eritropoietin (NeoRocorman
ve Eprex) ve Interferon (Roferon) kalemlerinde, olduğu gibi alınacak
üniteler ayrı ayrı tanımlanmış, ( 250 IÜ, 500 IÜ, 1000 IÜ gibi) bu da
yetmiyormuş gibi, kurutulmuş Faktör-8 fraksiyonunun sulandırılması
için kullanılan distileraf) su miktarları da ayrı ayrı
belirlenmiştir.5 ml, 10 ml ve 20 ml olarak ayrı ayrı tanımlama
yapılarak 10 firmanın
rekabet ettiği bu pazarda, SSK’nın rekabetle fiyat kırma gücü
azaltılmıştır. İhale Komisyonu,12 Ocak’ta uyarı yapmasına rağmen, 23
Ocak’ta SSK Yönetimi onay vermiş ve İhale komisyonu, ihalenin teknik
şartnamesinin hatalı yazılması nedeniyle başlangıçta 8 trilyon lira
olan Faktör-8 alim tutarındaki yanlısı, son anda görerek, tuttuğu
tutanakla bir ölçüde hatayı telafi etmeye çalışmıştır.
**SONUÇ: Konuyla ilgili SSK’dan herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
45- BAŞBAKAN IÇIN SATIN ALINAN VIP UÇAĞI KONUSU Başbakan’ın kullanımı
için İtalya’dan alınan AIRBUS JIJI -319 tipi uçağın Türkiye’ye
maliyetinin ne olduğu ve uçağın aliminin niçin ihalesiz
gerçekleştirildiği açıklanmamıştır. Bir iddiaya göre, tadilatlarıyla
birlikte yaklaşık 50 trilyona malalan uçağın, ihalesiz alınması, bazı
usulsüzlük iddialarını da gündeme taşımıştır. Konu ile ilgili
kendisine yöneltilen sorulara Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım yazılı olarak verdiği cevapta; ” Havacılık
sektöründe uçak alim ve kiralamalarına ilişkin mali hususların
gizliliği temel kuraldır.
Gizlilik hususu tüm uçak alim-satım sözleşmelerinde zorunlu olarak yer
alan bir madde olup, uçak fiyatlarının açıklanması mümkün
olmamaktadır. Ancak, söz konusu uçağın fiyatı makul piyasa rayicinin
bir miktar altındadır.” İleri sürüldüğüne göre, uçağın esas fiyatının
açıklanmamasının esas sebebinin, alim fiyatının normal piyasa
şartlarının çok üzerinde olduğu içindir.
**SONUÇ: yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.
46- ASYA KALKINMA BANKASI GENEL KURUL İHALESİ Asya Kalkınma
Bankası’nın 38.Genel Kurul Toplantısı ihalesiyle ilgili usulsüzlük
yapıldığı, ihalenin kamu ihale mevzuatına tabi tutulmadığı ve isin
doğrudan temin yöntemleriyle yapıldığı ifade edilmektedir. Teknik
şartnameye göre belirtilen kalemler için, ihalede en düşük teklifi
veren Lavada Tomur- Symeon Turizm Konsorsiyumu 1 trilyon 380 milyar
vermiş iken, yerine en yüksek teklifi veren Seter- Visitur Ikın
Konsorsiyumu 4,5 trilyona verildiği ileri sürülmektedir. KDV dahil,
toplam rakam yaklaşık 6 trilyonu bulan bu ihalenin usulsüz olduğu
iddia edilmektedir.
SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
47- TCDD ANKARA-ESKİŞEHİR TREN YOLU İHALESİ TCDD, Ankara-Eskişehir
tren yolu ihalesi yapılmış, 206 km.lik yolun yapımı için maliyet, 435
milyon $ olarak belirlenmiştir. İfade edildiğine göre, ek islerle söz
konusu ihale 600 milyon $’a ulaşmıştır. Yine ileri sürüldüğüne göre,
projeyi yapan firma ile imalatı yapan firma ayni firmadır. Bir
firmanın hem projesini, hem de isin maliyetini üstlenmesi İhale
Yasası’na uygun olmadığı, böyle bir durumda, proje maliyetine
yansıyacak imalat rakamlarını da firmanın çıkarları doğrultusunda
belirleneceği ve hiçbir yerde bu tarzda bir ihalenin yapılmadığı ifade
edilmektedir. Dolayısıyla, söz konusu ihalede usulsüzlük olduğu ve
kamunun ciddi manada zarara uğratılacağı ileri sürülmektedir.
**SONUÇ: Konuyla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
48- ISKUR’DAKİ EĞİTİM İHALESİ KONUSU Uskur Ankara İl
Müdürlüğü,31.01.2003 tarihinde “Özelleştirme Sosyal Destek Projesi”
kapsamında
Dünya Bankası Kredili, Yönetici Sekreterlik Eğitimi için ihale
açmıştır. 63,5 milyar liralık bu ihalenin usulsüz olarak Denge
Bilgisayar Şirketi’ne verildiği ileri sürülmektedir. Yine ileri
sürüldüğüne göre, Uskur bünyesinde bazı ihaleler konusunda, baskı
gördüğü için Uskur’da Şube Müdürü olarak çalışan Ali han Turan’ın, bu
ihale baskılarına dayanamayıp, beyin kanaması geçirmek suretiyle
öldüğü ve bu konuyla ilgili olarak da esinin açtığı davanın halen
sürdüğü ifade edilmiştir. İddiaya göre, bu ihalelerde usulsüzlük ve
kayrılma vardır.
**SONUÇ: Konu ile ilgili olarak resmi bir açıklama yapılmamıştır.
Ancak söz konusu Denge Bilgisayar şirketi, kazandıkları ihalede
herhangi bir
usulsüzlük olmadığını ifade etmiştir.
49- ÇAYKUR NAKLİYE İHALESİ Çay İsletmeleri Genel Müdürlüğü’nün
(ÇAYKUR) 2005 yılı çay nakliyesi isinin, Başbakan Erdoğan’ın yakınları
iki tasıma kooperatifi ile 2 nakliye firmasına ihalesiz bir biçimde ve
yüksek fiyatlar karşılığında verildiği iddia edildi. Aküyüz
Uluslararası Nakliyat’ın sahibi Sayım Aküyüz, olayı suç duyurusu ile
yargıya taşırken, durumu mektupla Başbakan ve Bakanlara şikayet etti.
Çay kur, toplam 70 bin 500 tonluk 2005 yılı paketli çay nakliyesi için
1,2 ve 3 Şubat 2005 tarihlerinde İstanbul, İzmir, Ankara, Kayseri,
Samsun, Mersin, Diyarbakır ve Erzurum hatları için ihale açtı. Ankara
İstanbul, İzmir, Samsun ve Mersin için en düşük teklifi Aküyüz
Nakliyat verdi. Ancak, Aküyüz İnşaat kısa bir süre sonra ihalelerin
iptal edildiğini öğrendi ve iptal gerekçelerinin bildirilmesini talep
etti. Birkaç hafta önce ikinci en iyi teklifi verdiği hatlar için
Akyüz’e “fiyatı aşağı çekebilir misiniz?” diye soran Çay kur, iptal
gerekçesinde kurumun tüm nakliye isinin tek bir firmaya verilmesinin
“riskli” olacağı endişesinin kararda etkili olduğunu ifade etti.
Aküyüz Nakliyatlar’in yıllardır 7-8 katrilyonluk TEKEL ürünlerini
taşımakta olduğunu ifade eden Aküyüz, iptal gerekçelerinin hiçbirinin
doğru olmadığını söyledi. Aküyüz, 25 Mart’ta yazdığı bir
mektupla,olayı Başbakan Erdoğan’a da şikayet etti. İadeli taahhütlü
gönderilen
mektubuna, Erdoğan’ın “Yolsuzluğu kim yaparsa, bizim getirdiğimiz
adamlar dahi olsa kafasını koparacağız” sözünü anımsatarak başlayan
Aküyüz, “Bilginiz olmadığına inandığımız, size yağcılık adına yapılan
ihale yolsuzluğu ile Hazine’ye milyarlara malalan olayı arz etmek
istiyoruz” dedi. Çay kur ise, suç duyurusuna konu olan olayla ilgili
sessiz kalmayı tercih etti.
**SONUÇ: Konuyla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
50- 30 TRİLYONLUK BUĞDAY VURGUNU DOSYASI şirketler Toprak Mahsulleri
Ofisi’nden (TMO) 140 bin liraya ihracata yapmak kaydıyla, aldıkları 10
bin ton buğdayı ortalama 300 bin lira fiyatla iç piyasaya
sürdüler.Trilyonluk vurgunda, Toprak Mahsulleri Genel Müdür Vekili
İsmail Kemaloglu ise, şirketlerin haksiz kazanç sağlamasını “ihraç
etmek için ucuza alınan buğdaylarla şirketler, istediğini yapabilir”
diye savundu. TMO, Kırşehir Kaman, Adapazarı, Konya, Bolu,
Ankara,Aksaray’da Dahilde İsleme İzin Belgesi (DIIB) kapsamında, yani
ihracata yapılması kaydıyla piyasanın yari fiyatına, bazı özel
şirketlere buğday sattı. Un yaparak ihraç etme sözüyle, buğdayları
ucuza alan şirketler, buğdayları iç piyasada sattı. Bu
kapsamda,Ocak-Şubat ayları içinde, Kırşehir Kaman’da TMO tarafından,
Satışlar
Emirler Gıda Sanayi, Kısmet Un Sanayi ve Fatoglu firmasına toplam 10
bin ton buğday satıldı.TMO buğdayları, üreticiden 290-390 bin lira
arasında almıştı. Ancak, söz konusu firmalar, ihracata sözü verdiği
için buğdayların kilosu için yaklaşık 140 bin lira ödedi. Ihracaat
taahhüdünde bulunan firmaların, kısa bir süre sonra buğdayların büyük
bir kısmini iç piyasada sattığı ileri sürüldü. Kırşehir ve Mucur
civarında, şirketlerin ihracata yapmak için aldıkları buğdayları
sattıklarının ortaya çıkmasının ardından, Kırşehir Kaman Ziraat Odası
Başkanı Selamı Kayhan durumu önce Kaman’daki TMO ajansı ile
görüştü,ancak buradaki yetkililer emrin TMO Genel Müdürlüğü’nden
geldiğini
belirttiler. Durumu Tarım Bakanı’na ve TMO Genel Müdürlüğü’ndeki
yetkililere aktaran Kayhan’a, TMO Genel Müdür Vekili İsmail Kemaloglu
imzası ile bir bilgi notu gönderildi.bilgi notu, İç Ticaret Şube
Müdürü Hafit Tekin, Ticaret Daire Başkanı Faruk Mor tas imzalı üst
yazı ile gönderildi. Yazıda, TMO’nun Kaman’da DIIB kapsamında 10 bin
tonluk buğday satışı yaptığı, bu buğdayı ise Satışlar Emirler, Kısmet
ve Fatoglu firmalarının aldığı ifade edildi. Yazıda, “Firmalar zaman
zaman piyasadan mevcut fiyatlarla aldıkları buğdayı isleyerek, un
ihraç etmektedirler. Bu firmalar, DIIB kapsamında ihraç ettikleri un
karşılığında, hak ettikleri buğdayı TMO’dan aldıklarında, tekrar un
ihraca ati söz konusu değil ise aldıkları bu buğdayları istedikleri
şekilde değerlendirme imkanına sahiptirler” denildi. Yazıda, ucuza
alınan bu buğdayların ülke içinde satılmasında bir sakınca olmadığı
ifade edildi. Yazıda, “sistem içerisinde bu uygulama zaman zaman
yapılmakta olup, firmaların ne şekilde hareket edecekleri firmaların
tercihidir” denilerek, TMO’nun konu ile ilgisinin sadece firmalara
DIIB kapsamında buğday satışından ibaret olduğu ifade edildi. Kaman
Ziraat Odası Başkanı Selamı Kayhan, TMO’nun bu buğdayları 360-390 bin
lira arasında bir fiyatla üreticiden aldığını dile getirerek, bu
buğdayların zararına şirketlere satılıp, devletin zarara uğratıldığını
belirtti. Kaman’da devletin zararının 30 trilyon lirayı bulduğunu ve
üreticinin emeğinin şirketlere peşkeş çekildiğini dile getiren Kayhan,
yaşananların dünyada bir örneğinin daha olmadığını söyledi.
**SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
51- ERZURUM’DA PASİNLER SİGARA FABRİKASI VE ARAZİSİ OLAYI Erzurum’un
Pasinler İlçesi’ne bağlı Cögender Köyü’nde, trilyonlar harcandıktan
sonra yarim bırakılan Pasinler Sigara Fabrikası ve arazilerinin,
usulsüz olarak MÜSIAD Üyeleri’nden kurulduğu söylenilen bir şirkete
verildiği iddia edilmektedir. 27 yılı askın süredir ekilip,biçilemeyen
1000 dönümden fazla fabrika arazisine organik tohum
üretimi yapmak için bir araya gelerek, Cögender A.S.’yi kuran
köylüler, araziyi satın almak, kiralamak, tahsis yapılmasını sağlamak
için ilgili makamlara ve Özelleştirme İdaresi’ne 2003 yılından bu yana
7 kez başvurmuşlar. Buna karşılık söz konusu fabrika ve arazileri
ortakları MÜSIAD üyesi olduğu ileri sürülen EGES A.S.’ye bedelsiz
olarak verildiği ileri sürülmüştür. Ve konuyla ilgili 9 Mayıs’ta Güneş
Gazetesi’nde bir ilan yayınlatmışlar. İlanda “Arazisi köyümüze ait
iken, yöre insanından 400 kişi çalıştırılacak vaadiyle, değerinin
altında istimlak edilen Pasinler Sigara Fabrikası, hayata
geçirilemedi. Atıl kalan arazide AÜ Ziraat Fakültesi’nin görüşleri
doğrultusunda organik tohum üretmek için köy halkı, Çögender A.S.’yi
kurdu. Araziyi satın almak, kiralamak ve tahsis kapsamı dahilinde
isletmek üzere ilgili bütün makamlara ve Bakanlıklara müracaat
ettik.Yedi resmi müracaatımıza rağmen bize menfi veya müspet cevap
vermeyenler, 4 ay önce kurulan ve isminin önünde “MÜ” olan SIAD’in bir
ay önce kurduğu EGES A.S.’ye bedelsiz olarak peşkeş
çekmekte,katkılarından dolayı; Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı, Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan’i, Tarım Bakanı Sami Güçlü’yü Milletvekilleri
Ömer Özyilmaz, Mustafa Ilıcalı, Muzaffer Gül yurt’u, Vali Cehalettin
Güvenç’i ve MÜSIAD Erzurum Şubesi’ni kınıyoruz” demişlerdir.
**SONUÇ: Erzurum Valisi, arazinin karşılıksız, içindeki binaların ise
kira karşılığında EGES’ verileceğini açıklamıştır. Konu ile ilgili
başkaca bir soruşturma söz konusu değildir.
52- İSTANBUL İL SAGLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEKİ 750 MİLYARLIK USULSÜZLÜK OLAYI
İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcısı’nın, Sağlık ocağı yaptıracağım
diye usulsüz olarak 750 milyar para topladığı ve sonra bu parayla
alınan malzemeleri sattığı ileri sürülmektedir. Sağlık ocaklarından
sorumlu İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Celal Şahin hakkında,
Güngören’de, Akıncılar Sağlık Ocağı’nı yaptırmak için çeşitli
şirketlerden makbuz karşılığı para topladığı, elde edilen miktardan
kalan 750 milyar liralık tıbbi malzeme ve inşaat malzemesini gazete
ilanı ile satışa çıkardığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Sağlık
ocağı yanına, kayınbiraderi eczane açan Dr. Şahin, makbuzların
sahte,imzasının da taklit olduğunu öne sürerek, “Bunları İstanbul
dışına,
rüşvet aldıkları için sürdüğüm iki teknisyen yapıyor. Akıncı Sağlık
Ocağı’nın yerinde market vardı, marketi sağlık ocağı ve eczaneye
dönüştürdük. Esnaftan 30-40 milyar lira bağış topladım. Bağışçıların
ismini de pirinçten bir plakayla, Sağlık Ocağı’nın girişine astım.
diğer makbuzlardaki imzalar bana ait değil, sahte” dedi. Sağlık
Müdürlüğü’nde memurluk yapmaya maddi olarak ihtiyacı olmadığını öne
süren Dr. Şahin, “Benim Sentez Temizlik şirketim, Melihan medikal
malzeme firmam, Zeytin burnu’nda bir polikliniğim vardı. Bu islerimi
devrettim. Ben bu görevde isteyerek durmuyorum. Temizlik İhale
Komisyonu Başkanıyım. İstesem çatır çatır ihale alırım. Bir ihale 3-4
trilyon lira, ama almıyorum” diye konuştu.
**SONUÇ: Konu ile ilgili soruşturmanın sürdüğü ifade ediliyor.
53- ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI BÜROKRATLARININ İHALE KAZANAN FİRMA
TARAFINDAN AĞIRLANMASI OLAYI
Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bünyemin Kara ve Devlet
Meteoroloji İsleri Genel Müdürü Adnan Ünal, Bakanlığın ihalelerine
giren VAISALA firması
tarafından,Finlandiya’da ağırlandıkları ve bütün faturaların söz
konusu firma tarafından ödendiği ifade edilmektedir. 6-10 Haziran 2004
yılında
Finlandiya’da ağırlanan söz konusu bürokratların tüm
harcamalarının,Bakanlıktan çok sayıda ihale alan VAISALA firması
tarafından ödendiği,
daha sonra konu kamuoyuna intikal edince de, söz konusu
bürokratların,söz konusu firmaya bu paraları geri ödedikleri ileri
sürülmektedir.
Yine bir başka iddia, açılan bir ihalenin iptal edilmesi ile
ilgilidir; “Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Meteoroloji İsleri Genel
Müdürlüğü (DMI) 10 adet havsalanda Otomatik Meteoroloji sistemi satın
almak üzere, Ağustos 2004′te ihale açar. Bu ihale için 4 Ekim 2004
tarihinde VAISALA firması ile 1.674.590 Euro bedel karşılığı sözleşme
imzalanmış. DMI yine 2004′te 76 adet Otomatik meteoroloji istasyonu
için ihale açılmış. Bu ihaleye üç firma katilmiş. Jinyang firması
1.631.066 ABD Doları, Elice firması 1.820.000 ABD Doları, Vansala
firması 2.376.360 ABD Doları teklif vermiş. Bu ihaleyi en yüksek
fiyatı verdiği için VAISALA alamaz. Bunun üzerine “Ödenek yetmedi,
fiyatlar biraz pahalı” gibi gerekçelerle, ihale tamamen iptal edilir.
**SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
54- TOKİ’DE MİLLETVEKİLİ AYRICALIKLARI KONUSU Cumhurbaşkanlığı Devlet
Denetleme Kurulu, TOKİ’de usulsüzlükler saptadı. Cumhurbaşkanlığı DDK
müfettişleri Toplu Konut İdaresi’nde gerçekleştirdikleri denetimlerin
sonuçlarını raporlaştırdılar. Rapora göre, 26 Eylül 2003 günlü 1059
şayili Başkanlık onayıyla, Bilkent 3′ncü Etap, C3 ve C4 Blok
konutlarının açık satış yöntemiyle satışa çıkarılmasına karar verildi.
açık satış, ilk gelenin konutu alması biçiminde uygulanıyor. satışı
ilan edilen lüks konutlarla ilgili olarak milletvekillerinin giriştiği
usulsüzlük rapora söyle yansıdı: “satışı ilan edilen konutlarla ilgili
olarak “bir grup milletvekili adına” bir milletvekili, 8 Ekim 2003
tarihli bir dilekçeyle İdareye başvurarak, C1,C2,C3 ve C4 tipi
konutlardan 19′unun “blok satış” yöntemiyle kendilerine satılmasını
istemişlerdir. Önerilen fiyat, idarece belirlenen satış bedelinin çok
altında olmasına karsın, İdare Başkanı’nın 8 Ekim 2003 günlü onayıyla
21 konut satıştan çekilmiştir. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu
Raporu’nda konunun eleştirilmesi üzerine, satıştan çekilen konutlar 19
Şubat 2004 tarihinde “açık arttırma” ile satışa sunulmuştur. ilan
edilen ve devam eden bir ihalede bir kişim konutun satıştan
çekilmesinin dayanağı yoktur. Konut satışlarında rekabeti esas
tutan,hiçbir gruba ayrıcalık tanımayan yöntemler kullanılması
gerekmektedir.” Söz konusu olay, raporun “Usulsüz Olarak satıştan
Çekilen Konutlar” baslıklı bölümünde yer aldı. Olayda AKP’li bir
milletvekilinin de adı geçmişti. Milletvekilinin TBMM’nin en önemli
komisyonlarından birinde Başkan olduğu belirtilmişti.
**SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar, kamuoyunu tatmin
etmemiştir. Söz konusu daire satışlarındaki ayrıcalığının kaldırıldığı
ve işlemlerin usule uygun sürdürüldüğü açıklanmıştır.
55- YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ PERSONEL TAŞIMA İHALESİ Yüksek İhtisas
Hastanesi’nin ayni koşullarda yaptığı iki ihale arasında, yüzde bine
yakın fark olduğu ifade edilmiştir. Hastane’nin, 2004′te gece
vardiyası personel tasıma isi, 7 kişiden oluşan ihale komisyonunun beş
üyesinin “yüzde 92 pahalı” muhalefetine karsın 420 milyar 480 milyon
liraya verildi. 2005 yılı için ayni isin ihalesinin ise 43 milyar 690
milyon liraya verilmesi dikkat çekici bulundu. Hastane’nin 2004 yılı
gece vardiyası personelinin taşınması isi için ihaleye çıktı. 29
Aralık 2003 tarihindeki ihaleye 2 şirket katildi. Kokar Turizm
Taşımacılık 481 milyar, Koçlar Turizm Taşımacılık Limitet şirketi ise
420 milyar 480 milyon lira teklif verdi. Kokar Turizm Taşımacılık
şirketi eksik belgeleri tamamlamadığı gerekçesiyle ihale dişi
bırakıldı. Koçlar Turizm’in 420 milyar 480 milyon liralık teklifini, 7
kişiden oluşan ihale komisyonunun Başkan da dahil, 5 üyesi ” geçen
yıla göre yüzde 92″ daha yüksek olduğuna ilişkin şerh koyarak karsı
çıktılar. Ancak, ihalenin ita amiri olan Prof. Dr. Adnan Çobanoglu
ihaleyi uygun görerek onayladı. Ayni isin 2005 yılı ihalesine ise 10
şirket katildi. İhale komisyonu verilen tekliflerden 6’sini geçerli
bularak incelemeye aldı. Komisyon, en düşük teklif olan 43 milyar 690
milyon 500 bin lirayı veren Onursal Otomotiv Turizm Sanayi ve Ticaret
Limitet Şirketi’ne ihalenin verilmesini uygun buldu. İki ihale
arasındaki farkın kaynağı, merak konusu olmuştur.
**SONUÇ: Konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama
yapılmamıştır.
56-SAĞLIK BAKANLIĞI BÜROKRATLARININ İLAÇ ŞİRKETİ TARAFINDAN
YURTDIŞINDA AĞIRLANMALARI OLAYI
Yurtdışındaki gezilere Sağlık Bakanı’nın onay vermesinin ciddi kuşku
uyandırdığı ve ilaç şirketlerinin Sağlık Bakanlığı üzerinde etkin bir
rol oynadıkları
iddia edilmektedir. Sağlık Bakanlığı’nda ruhsatlandırmadan sorumlu üç
bürokratın Pfizer İlaç firması sponsorluğunda Almanya’ya gönderildiği
ifade edilmiştir. Pfizer İlaçları Limitet şirketi, 16 Aralık 2003′te
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Necdet Ünü var’a yazı yazarak, Bonn
kentinde 12-13 Ocak 2004 tarihleri arasında toplantı yapılacağı
bildirdi. Müsteşar’dan, toplantıya, İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nde
ruhsatlandırmadan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ile onun uygun
göreceği, iki ruhsatlandırma görevlisinin gönderilmesini isteyen
Pfizer, tüm masrafların firma tarafından karşılanacağını iletti.Sağlık
Bakanı Recep Akdag ve Müsteşar Ünü var ise, 7 Ocak 2004
tarihinde, İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü İlaç ruhsatlandırma
Dairesi’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Tokaç ile
ruhsatlandırma Dairesi Şube Çalışanlarından Eda Cindoglu ve Ahu
Güney’in toplantıya görevli olarak katılmasına olur verdi.
**SONUÇ: Konuyla ilgili bir açıklama yapılmamıştır.
57-EÜAS SEYİTÖMER,AFSİN-ELBİSTAN SANTRALLERİ’NDEKI İHALELER Elektrik
Üretim A.S. Genel Müdürlüğü Malzeme ve Yönetim Ticaret Dairesi
Başkanlığı’nın 2004 yılı içinde yaptığı Seyitömer Termik Santral
İsletme Müdürlüğü personel tasıma ihalesi için Kamu İhale Kurumu’na
başvuruda bulunuldu. yapılan incelemelere Elektrik Üretim A.S.’nine
isteklilere ihale sonucunu bildirmeden sözleşme imzalamış olduğu
belirlenerek, bu yöntemle ilgili firmaların şikayet haklarının dahi
ellerinden alındığını saptandı. Kurum, usulsüzlükler için suç
duyurusunda bulunma kararı aldı. EÜAS’in 2003-2004 yıllarında
gerçekleştirdiği Seyitömer Termik Santrali’nin bakim ve onarım
ihalesi, Afşin- Elbistan B Termik Santrali Tesis Müdürlüğü’nün hizmet
alimi ihaleleri de başvuru üzerine, Kamu İhale Kurumu tarafından
denetime alindi. Yasaya aykırılıklar nedeniyle iki ihalenin de iptal
edilmesi benimsendi. EÜAS’in 2004′te gerçekleştirdiği “120 bin ton
kıraç tası alimi” ne ilişkin ihaleyse, başvuru yapılmasına karsın,Kamu
İhale Kurumu’nun yetkisi dışında kaldığı için incelenemedi.
**SONUÇ: Bakanlıktan konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir
açıklama yapılmadı.
58- TOKİ’DEKİ TAŞIT VE PERSONEL ALIMI OLAYI Toplu Konut İdaresi (TOKİ)
ve Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nca “hasılat paylaşımı”
ile yaptırılan yedi adet
toplu konut projesinde, 773 trilyon lira tutarındaki kaynağın
müteahhitlere aktarılarak, kamunun zarara
uğratıldığı müfettişlerce saptanırken, konut şantiyeleri için
müteahhitlere aldırılan taşıtların da makam aracı olarak kullanıldığı
belirlendi. TOKİ, son iki yılda 70 sözleşmeli personeli de sınavsız,
duyurusuz ise aldı. TOKİ’nin hasılattan aldığı payın yüzde 30′lar
seviyesinde kaldığı, bazı projelerde bu oranın yüzde 23′lere kadar
gerilediği belirlendi. Bu şekilde sözleşmeyle bağlanan 2.3 katrilyon
liralık 7 projede, kamunun 773.9 trilyon lira zarara uğratıldığı
saptandı. Konut ihaleleri yoluyla TOKİ’nin zarara uğratıldığı YDK
raporlarına yansırken, konut projeleri şartnameleri kapsamında
müteahhitlere aldırılan taşıtların da sözleşme hükümlerine aykırı
olarak şantiyelerde kullanılmadığı, TOKİ yöneticilerine tahsis
edildiği belirlendi. Bu yöntemle müteahhitlere satın aldırılan ve her
türlü bakim ve akaryakıt ihtiyacı müteahhitlere karşılatılan 37
araçtan ikisi TOKI Başkanı Erdoğan Bayraktar’a, üçü Başkan
Yardımcıları’na, besi Bayraktar’ın Danışmanları’na, diğerleri de Hukuk
Müşaviri, Daire Başkanları, Şube Müdürleri’ne tahsis edildi. Toplu
Konut İdaresi Başkanlığı’nın kuruma personel alımında da sınav şartını
asmak için isçi ve memur yerine sözleşmeli personel yöntemine
başvurduğu belirlenirken, 70 kişinin bu yöntemle ve ülke çapında
herhangi bir duyuru yapılmadan alındığı ileri sürüldü. İdarenin 2003
ve 2004 yıllarında iktidar partisi milletvekilleri ile Başkan Erdoğan
Bayraktar ve başkan yardımcısının, akraba, es-dost ve hemsehrilerinin
ise yerleştirildikleri iddia ediliyor.
**SONUÇ: Konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.
59- TRT’DEKİ İZLENMEYEN BAZI DİZİLERE 10.5 TRİLYON LIRA ÖDENMESİYLE
ILGILI KONU TRT’de 2004′te 28 diziye 10 trilyon 448 milyar lira
harcandığı, “Paydos, Üvey Ana, Dudaktan Kalbe, Yol Palas Cinayeti, Aşk
Mahkumu ve Sihirli Lamba” Programları’na 944 milyar ödendiği, yayını
devam eden dizilerin program basına maliyeti, 1 trilyon 403 milyar
olduğu, basarisiz olan programların da çoğunun yayından kaldırıldığı
ileri sürülmektedir. Yine ileri sürüldüğüne göre, TRT’ye yapım satan
şirketlerin kurucuları ve ortaklarının arasında, TRT’de görev yapan
müşavirlik, danışmanlık hizmeti veren kişiler ve yakınlarının var
olduğu ileri sürülmektedir. Ve yine TRT’de birçok yerli-yabancı film
ve dizilerin usule uygun olmadan ve fazla fiyatla satın alındığı ileri
sürülmektedir.
**SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.
60- MALİYE BAKANI’NIN HAYALİ İHRACAAT DOSYASI Devlet Bakanı Kürsat
Tüzmen’e bağlı olan Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, bir
soruşturma raporu hazırlıyor. Bu raporda, 1 milyar 162 milyon $’lif
hayali ihracata olayının gerçekleştirildiği ifade ediliyor. Ve yine bu
raporda, Kemal Unakitan’in 1995-1998 yılları arasında Albaraka Türk
Yöneticisi iken, yaklaşık 200 trilyonluk bir hayali ihracattan sorumlu
olanlar içinde ismi zikrediliyor. Teşekkül halinde hayali ihracata
yapmak ve evrakta sahtecilik iddiasıyla yargıya intikal ettirilmesi
isteniyor. Maliye Bakanlığı, hayali ihracata yapan firmalara aracılık
eden firmalardaki yöneticilerin cezai sorumluluğunun kaldırılmasını
öngören bir kanun tasarısı hazırlıyor. eğer tasarı bu şekilde
kanunlaşır ise, Unakitan ile ilgili yeni bir af çıkacağı ifade
ediliyor.
**SONUÇ: Maliye Bakanı’nın açıklamaları, kamuoyunu tatmin etmemiştir.
Affın çıkartılması çabası sürdürülmektedir !
Sayın Başbakanım!
Bizler vatandaşlar olarak ,sadece hamasi sözler duyduğumuz ama
ortalıkta uçuşan milyonlarca yolsuzluk dosyası için doyurucu tek bir
açıklaması olmayan Başbakanımıza mı inanalım! Şaşırdık kaldık! Bu
hususlardaki yargılanma engellerini kaldırın.Yandaşları affa yönelik
çabaları durdurun! Medya ve Hukuk Sistemi üzerinden vesayetinizi
çekin! Dini siyasete alet etmekten vazgeçin.! Bunları görürsek emin
olun O ZAMAN BU HALK HEPSİ SİZE İNANACAK VE SİZİ BAŞKAN YAPACAKTIR.
Ama bu yolda devam ederseniz,Türk siyasi tarihinde genellikle
görüldüğü gibi ESKİ SİYASETÇİLER yığını içinde er veya geç yerinizi
alacaksınız!
No comments:
Post a Comment